Denizli sendikasızlığın ve iş cinayetlerinin başkenti

Makine Mühendisleri Odası Denizli Şubesi, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Komisyonunun düzenlediği panelde İSİG alanının piyasalaşmasının getirdiği etkiler konuşuldu. “6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun piyasalaşmasının getirdiği etkiler” başlıklı panele konuşmacı olarak katılan İş Güvenliği Uzmanı (İGU) Deniz İpek, piyasalaşmanın sonuçlarını anlatırken, işçi denetiminin önemine dikkat çekti. Panelin moderatörlüğünü Makine Mühendisi ve İGU Osman Öztürk yaptı.

İSİG Meclisinin iş cinayetleri raporuyla sunumuna başlayan İpek, SGK verileriyle aradaki farka dikkat çekerek kayıt dışı çalışma ve iş cinayetlerine yansımasını aktardı. İpek, anlatılmayan hikayeler bölümünde, Çanakkale Savaşı’nda 250 kiloluk top güllesini sırtında taşımasıyla tanınan Seyit Onbaşı’nın hikayesini aktardı.

Savaş kahramanı olarak anılan Seyit Onbaşı’nın meslek hastalığından öldüğüne dikkat çeken İpek, “Kaz Dağları’nda odunculuk yapan, Balıkesirli Seyit Ali (Çabuk), terhis olduktan sonra Çamlık köyüne döndü. Ama o döndüğünde artık tüm odunculuk işleri özel şirketlere verilmişti. Odun kömürü nedeniyle yoğun karbonmonoksit solunumuna maruz kalan Seyit Onbaşı, 1939’da öldü. Meslek hastalığı sonucu ölümün bir örneği olan Balıkesirli oduncumuz, Çanakkale savaşında sırtında 250 kiloluk top taşıdığı hikâyeden başka hikayesi de çok tartışılmayan bir meslek hastalığı öyküsü” dedi. Katar Dünya Kupası şantiyelerinde ölen 6 bin 500’den fazla göçmen işçiyi de hatırlatan İpek, Dünya Kupası sürecinde işçilerin bir kez dahi anılmadığını ifade etti.

“DENİZLİ İŞ CİNAYETLERİNDE NÜFUSA ORANLA BİRİNCİ”
İş cinayetleri, sendikalılık oranları ve milyarder sayı ve servetlerindeki ilişkileri tablolarla ortaya koyan İpek, “İstatistiklerin Denizli ayağı vahim. 209 bin 976 sigortalı işçi çalışıyor. 16 bin 728 işçi sendikalı. Yüzde 7,97 oranı ile Denizli nüfusa oranla Türkiye’de en düşük sendikalaşma oranına sahip. Sendikasızlığın başkenti. Yüzde 0,02 oranında işçi için 45 işyerinde TİS var. Sendikasızlığın başkenti aynı zamanda iş cinayetlerinde de nüfusa oranla birinci. ️İş cinayetlerinde Türkiye'de yüz binde 23,63 ölümle Türkiye birincisi. İstanbul'da bu oran 1,68” diye konuştu.

İşçi sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin meta karakterine değinen İpek, 6331 Sayılı Kanun ile piyasalaşan alana ilişkin ‘-mış gibi’ yapılan İSİG hizmetlerini anlattı. Alanın piyasalaşmasıyla belgede sahtecilik benzetmesini yapan İpek, “Sakarya'nın Hendek ilçesinde 7 işçinin hayatını kaybettiği, 127 kişinin yaralandığı patlamanın yaşandığı Çoşkunlar Havai Fişek fabrikası için acil toplanma bölgesi, İstanbul’daki Özbir Vagon Araç, Makina İmal. İnş. Tic. ve San. AŞ’nin dinlenme alanı gösterilmiş” diyerek, örnekler sıraladı.

“İŞÇİNİN KAÇINMA HAKKI KANUNDA VAR UYGULAMADA YOK”
İSİG alanında çalışanlara ilişkin artı değer sömürüsüne de dikkat çeken İpek, ortalama OSGB cirosunun yalnızca 4’te birinin çalışan ücreti olarak ayrıldığını belirtti. İpek son olarak ne yapmalı kısmında işçi denetimi ve örgütlülüğün önemine dikkat çekerek, “İSİG yalnızca İGU ya da profesyoneller eliyle çözülebilecek bir mesele kesinlikle değil. İşçi ölümlerinin engellenmesi tabandan işçi tarafından destek bulmadıkça engellenemez. Örgütlenme ve grev hakkı olmadan çözülemez. Kanunda tehlikeli durumlarda işçinin çalışmadan kaçınma hakkı var fakat uygulamada hiçbir işçinin kullanabildiğine şahit olmazsınız. Ne zamanki iş kazası iş cinayeti yaşanır, mahkeme işçide kusur bulmak için ‘kaçınma hakkını kullanmamış’ der. Sendikaların İSİG alanındaki görev ve sorumlulukları da hayati önem taşıyor” ifadelerini kullandı. Sunumun ardından söz alan TMMOB Denizli İKK Sekreteri Mehmet Sarıca da 6331 sayılı kanunu eleştirerek sendikalaşmanın önemine dikkat çekti. Soru cevap ve katkıların ardından panel sona erdi.

Evrensel