MKE Roket ve Patlayıcı Fabrikasında 5 işçinin ölümüne yol açan patlama konusunda açıklama yapan Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Süleyman Akyüz, anonim şirket yapısına geçildikten sonra iş sağlığı ve güvenliği biriminin dağıtılarak, dışarıdan bir ortak sağlık ve güvenlik biriminden (OSGB) hizmet alınması yoluna gidilmesini eleştirdi. Akyüz, “Az tehlikeli sınıfta faaliyet gösteren ticari işletmelerde dahi sorun çözmekten çok uzak, sadece evrak üzerinde işleyen OSGB sisteminin, patlayıcı imal eden çok tehlikeli bir işletmede çözüm üretmesi mümkün değildir” dedi.
Akyüz 10 Haziran’daki paylamaya ilişkin ön değerlendirmeler ve kamera kayıtlarının izlenmesi sonucunda elde edilen bilgileri şöyle aktardı: “Dinamit Atölyesinde sabah mesainin ilk saatlerinde, henüz üretim başlamadan önce bakım-temizlik faaliyetleri sırasında, üyelerimizin atölye binasına girmelerinden kısa bir süre sonra patlamanın gerçekleştiği görülmektedir. Atölyede NGL (nitrogliserin) ve diğer bazı kimyasal maddelerin teleks-mikser tabir edilen ekipmanda karıştırıldığı, bu işlemlerin atölye binasının dışından uzaktan kumanda verilerek gerçekleştirildiği, normal şartlarda üretim sırasında atölye içerisinde insan bulunmadığı, henüz üretim başlamadan önce bakım-temizlik aşamasında olayın gerçekleştiği, hayatını kaybeden beş çalışandan üçünün 1-2 ay önce işe başlayan henüz eğitim sürecinde olan çalışanlar olduğu tespit edilmiştir. Patlamanın sebebine ilişkin detaylar, araştırma süreci ilerledikçe ortaya çıkacaktır.”
AZ PERSONEL, YOĞUN ÜRETİM RİSKİ
Patlamanın sebeplerinin detaylı araştırmayla ortaya çıkartılması gerektiğini vurgulayan Akyüz, bu tür bir patlamanın kendi kendine gerçekleşemeyeceğini, patlayıcı ortam oluşmasına müsaade eden bazı aksaklıklar olduğunun bariz olduğunu ifade etti. Öte yandan MKE’nin anonim şirklet yapısına dönüştüğü süreçte, piyasadaki “en az iş gücüyle en fazla üretim yapmak ve işçilik maliyetlerini minimuma çekmek” anlayışının hâkim olmaya başladığını ifade eden Akyüz, “Kazanın yaşandığı işyerinde işçi kadrosu neredeyse yarı yarıya azalmış, çalışanlar sadece uzmanlaştıkları atölyelerde değil, o gün iş olan atölye hangisiyse orada çalışmaya başlamışlardır. Bu durum işçilerin çalıştıkları atölyeleri benimsemeleri, bakım ve temizlik durumlarını takip etmeleri bakımından zafiyet doğurduğu gibi çalışanların moral motivasyonuna da olumsuz etki etmektedir” dedi.
"OSGB DEĞİL, MKE TARAFINDAN YAPILMALI"
İşçi sağlığı ve güvenliği uygulamalarının da bu süreçten nasibini aldığına işaret eden Akyüz, şöyle konuştu: “Yine anonim şirket yapısına geçildikten sonra aksayan bir husus da iş sağlığı ve güvenliği biriminin dağıtılarak, dışarıdan bir ortak sağlık ve güvenlik biriminden (OSGB) hizmet alınması yoluna gidilmiş olmasıdır. Nitekim işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında, OSGB sisteminin kendi içerisinde barındırdığı handikaplar bilinmekte ve yol açtığı sorunlar tartışma konusu olmaktadır. Az tehlikeli sınıfta faaliyet gösteren ticari işletmelerde dahi sorun çözmekten çok uzak, sadece evrak üzerinde işleyen OSGB sisteminin, patlayıcı imal eden çok tehlikeli bir işletmede çözüm üretmesi mümkün değildir. MKE gibi barut ve patlayıcı üreten özellikli işletmelerde, iş sağlığı ve güvenliği biriminin kuruluş içerisinde ve yürütülen faaliyet konusunda uzmanlaşmış birimlerle sürdürülmesi gerekmektedir.”