Ulusal İstihdam Stratejisi paneli sonuç bildirgesi: Güvencesizler Hareketi

 

Güvencesizler Hareketi'nin, Ulusal İstihdam Stratejisi'ne karşı "Ne yapmalı ve nasıl yapmalı?" sorularına cevap arayan panelin sonuç bildirgesi açıklandı

Durum tespiti ve çıkarımlar

Güvencesizleşme, esnek çalışma biçimleri, işçi sınıfının tümünü kesen yeni bir işçi hareketinin gerekliliğini gösteriyor. Ulusal İstihdam stratejisi belgesi, herkesin formel bir şekilde güvencesiz çalışmasını sağlayan ve sermayenin bu bağlamda hareket alanını genişleten mevzuat, kurum ve ilişki bütününü inşa ediyor. Bu süreçten farklı biçimlerde ve şiddette, kadın erkek ya da trans bireylerden oluşan tüm işçiler; işsizler, emekliler, genç işçiler, göçmenler, engelliler etkileniyorlar. Bu özneler, sermayenin tahakkümü altına çok daha farklılaşmış araçlarla daha fazla giriyorlar. Giderek daha nitelikli ve daha ucuz emek olarak işgücü piyasalarına dahil oluyorlar ve yeniden üretimi daha fazla piyasalaştırarak, sistemin işgücünün muhalefetini dizginlemek için kullandığı zincirleri güçlendiriyorlar. Böylelikle, meşruiyet alanını genişletmeye çabalayarak göreli artı-değerin artması daha fazla mümkün hale geliyor.

Sendikalar ve diğer işçi örgütleri parçalanmış yapılarıyla, yapısal sorunlarıyla ve iç rekabet nedeniyle mücadelede yetersiz kalıyorlar. Önemli ve anlamlı çabalara rağmen örgütlenmenin sektörel veya bölgesel kalması, ücret sendikacılığı anlayışının devam ettirilmesi sermayenin saldırılarına karşı mücadeleyi cılızlaştırıyor, itirazları marjinalleştiriyor.

Nihai olarak güvenceli iş, insanca yaşam talebi konusunda sendika, dernek, kongre, hareket, vb. isimler alan farklı işçi örgütlerinin ve siyasal yapıların birarada tek hedefe kitlenerek mücadele yürütebileceği geniş bir emek odağı gerçekleştirilmesi en önemli temenni. Elbette sendikaların ve diğer emek örgütlerinin anti-kapitalist ve ataerkil olmayan bir mücadele yürütmek üzere yerelden ve tabandan örgütlenmesi ile ancak bu sürece karşı bir direniş örgütlenebilir ve bu saldırıyı geri çevirmek mümkün hale gelebilir. Bu da üretim ile yaşam alanını birlikte örgütlemek ile mümkündür.

Ancak, temenni ettiğimiz emek odağını oluşturmak için yine somut çalışmalar yapılabilir. Mütevazi işler şimdiden örülebilir. Dünyadaki örnekleri iyice inceleyerek sistemin nasıl evrilebileceği, mücadele dinamikleri ve mücadelenin sorunlu yanlarını açığa çıkarmak bu bağlamda oldukça önemlidir.

İşçi sınıfının önemli bir kısmının örgütsüz ve mücadelenin sürekli savunma hatlarına çekilmiş olduğunu görmekteyiz; Ama mevcut hatlarımızı cüretkar bir şekilde savunmakla kalmayıp mücadeleyi işçi sınıfın lehine geliştirmeyi amaçlamalıyız.

Taleplerimiz, enternasyoneldir ve yurttaş olsun olmasın tüm işçiler içindir.

Nasıl bir örgütlenme olmalı?

İlk aşamada yapılabilecek önerileri şöyle sıralamak mümkündür:

UİSB’nin ne olduğunu, meydana gelebilecek kayıp ve sonuçlara dair bilgilendirme amaçlı broşürler, yayınlar hazırlanıp dağıtılabilir;

Taşeronlaşma ve kiralık işçi bürolarına ayrıca karşı çıkabilecek araçlar geliştirilebilir;

Tüm işçileri, tüm farklılıkları ile kesen şiarlar bulunabilir. Bu şiarların formüle edilmesinde ve mücadele araçlarının geliştirilmesinde ulusal, şovenist ve ataerkil ayakbağlarından sıyrılmalıdır.

İşçi sınıfı mücadelesinde grevin hala büyük önemini koruduğu hatırlanmalıdır.

İşkolu sendikalarının yetersiz ve örgütlenmeyi sınırlayıcı yanıyla birlikte, örgütleme ve sendikayı dönüştürme imkanlarının kullanılması da ihmal edilmemelidir.

Ancak farklı ve çoğul formların bir arada olduğu tek hedefli bir sınıf örgütlenmesi sınıfın güvencesiz, esnek alanlarına müdahale edilebilir.

Hiyerarşi ve iktidar odaklarını yeniden üretmeden, kültürel konuları da görmezden gelmeden, sermayenin kavramlarını kullanmadan, homojenleştirici eril bir dil kurmadan örgütlenme çalışmaları yapılmalıdır.

Ortak taleplerimiz neler olmalı?

Güvencesizler Hareketinin bildirgesindeki ortak mücadele programı önerisindeki maddelerin yanı sıra belirlenebilen ortak taleplerimiz ne olmalıdır?

Herkese tam ve süresiz işsizlik sigortası;

İşlerin, çalışma ihtiyacı duyan herkese ücretler düşürülmeksizin mevcut cinsiyet ayrımcılığını da ortadan kaldıracak şekilde paylaştırılması ve böylece işsizliğin önlenmesi;

Çalışma saatlerinin işçinin evinden çalışmak için çıktığı zamandan çalışma sonunda evine döndüğü zamanı kapsayacak şekilde hesap edilmesi ve bu sürenin maksimum sınırının kişinin tam olarak dinlenmesine, sosyalleşmesine ve kendini geliştirmesine yetebilecek bir serbest zamana göre belirlenmesi;

Mesai sırasında yapılan işin, fiziksel ya da psikolojik bir soruna meydan vermeyecek şekilde düzenlenmesi;

Mesleki eğitimin, kişinin talebine bağlı, kişinin istidamını etkilemeyecek şekilde, tamamen ücretsiz, saatleri ve yeri açısından özellikle kadınlar için erişilebilir, sermayedar tarafından finanse edilen düzenlenen bir kamu hizmeti olması;

Ulusal İstihdam stratejisinde yeniden düzenlenen, bölgesel asgari ücret, kıdem tazminatı fonu, kiralık işçi büroları ve yeni esnekleşme uygulamalarının hayata geçirilmemesi;

Yasalarda “engelli veya özürlü” olarak tanımlanan işçilerin bedensel ve zihinsel farklılıklarının dikkate alınarak üretim sürecine dahil edilmesi, çalışma ve dinlenme zamanlarının özgün ihtiyaçlarına göre belirlenmesi;

Ulaşım, barınma ve diğer yeniden üretim alanlarının da işçi mücadelerinin öncelikli mevzi alanı olarak sayılması; Özellikle göçmen işçilerin bu alanda yaşadıkları sorunların bütünleşik bir mücadele hattının önemli birparçası olduğunun kabul edilmesi;

İşin/üretimin yapısal koşullarına göre ve ağır çalışmanın yapıldığı iş kollarında emekliliğin özgün koşular dikkate alınarak düzenlenmesi.

Güvencesizler Hareketi

25 Şubat 2012

Mimarlar Odası