Göçmenler Sağlık Hizmetlerine Erişemiyor!

Göçmen Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (ASEM), İnsan Sağlığı Eğitim Vakfı (İNSEV), Hakların Salık Hareketi (PHM)-Türkiye çevresi ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) tarafından 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü nedeniyle eylem yapılarak Afrika ülkelerinden gelen göçmenlerin, acil durumlar dışında sağlık hizmetlerinden yararlanamadıkları belirtilerek devlet hastanelerinde dahi turist muamelesi görerek normal ücretlerin 3-5 katı ücretler ödemek zorunda kalmalarına tepki gösterildi.
 
Afrika ülkeleri ağırlıkta olmak pek çok ülkeden gelen göçmenler bir çok sağlık hizmetinden yararlanamıyor. Bir sağlık sorunu için gittikleri devlet hastanelerinde dahi normal ücretin 3 ile 5 katı arasında bir ücret istenerek, bir zorunluluk nedeniyle gelmiş olanlara turist muamelesi yapılıyor.
Göçmen Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (ASEM), İnsan Sağlığı Eğitim Vakfı (İNSEV), Hakların Salık Hareketi (PHM)-Türkiye çevresi ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) tarafından bugün (18 Aralık) saat 11.00'de bir basın açıklaması yapılarak göçmenlerin sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri için gerekli düzenlemelerin yapılması istendi.
18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü – Göçmenler İçin Sağlık, Herkes İçin Sağlık yazılı pankart açılan basın açıklamasında Türkiye'de sokak müziği de yapan Grup Africain Dance müzik-dans performansıyla destek sunduğu eylemde “Ne Turistim Ne Zenginim”, “Sağlık Hizmeti İnsan Hakkıdır”, “Herkese Sağlık Hizmeti” yazılı dövizler taşındı.
“Göçmenlere Sağlık, Herkese Sağlık”, “Sağlık Hizmeti İnsan Hakkıdır”, “Sağlık Hizmeti Engellenemez” sloganları atılan eylemde Türkçe, Fransızca ve İngilizce basın açıklaması okundu.
Türkçe basın açıklamasını İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilimdalı 'ndan Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan yaptı.
Günümüzde binlerce insanın iç ve dış savaşlar, siyasi kargaşa, yoksulluk, açlık gibi nedenlerle kendi ülkelerinden kaçıp daha insani koşullarda yaşayabilmek için Avrupa ülkelerine sığındığını ancak pek çok insan için “Avrupa”nın çoğu zaman bir hayalin ötesine geçemediğini belirten Zeki Kılıçaslan, Frontex(*) gibi koruma duvarları nedeniyle bugün Akdeniz ve Ege denizinin adete göçmenlerin toplu mezarlarına dönüştüğünü söyledi.
Türkiye'nin tam da bu noktada ara durak işlevinde olduğunu, ancak komşularındaki savaş ve çatışma ortamını ve giderek artan göçmen girişimine rağmen, göçmenler için elverişli koşullar oluşturmak bir yana hala 1940'lardan kalan kanunlarla “Avrupa dışından” gelenleri sığınmacı ya da mülteci kabul etmediğini belirten Kılıçaslan, “Türkiye'de yaşayan 'geçici sığınmacaların' ülkede bulundukları sürede insan onuruna uygun yaşam koşulları bulunmuyor” dedi.
Sağlık hakkının temel bir insan hakkı olduğunu, her ekonomik, yasal durumu ya da vatandaşlık statüsünden bağımsız olarak temel sağlık hizmetlerine herkesin erişebilmesi gerektiğini söyleyen Kılıçaslan “Oysa ülkemizde bulunan bir grup 'misafir' dışında göçmenlerin temel sağlık hizmetlerine ulaşım hakkı bulunmamakta, zaten olumsuz koşullarda yaşayan insanlar ya bir avuç STK'nın sınırlı kaynağına yada kendi kaderlerine terk edilmektedir” dedi.
Kasım 2011 yılında yayınlanan “Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Genelgesi” ile bir kısım sağlık hizmetine ulaşabilenlerin de 'turist” kabul edildiğini belirten Kılıçaslan “ Bu göçmenler, savaştan, açlıktan, yoksulluktan kurtulmak için ölüm riskini göze alarak yurtlarından kaçmış yoksullar değil de, cebine parasını koyup zevk için dünya turuna çıkmış zengin turistlermiş gibi işlem görmekte ve kendilerinden normal ücretlerin 3-5 katı fazla faşihz ödemeler talep edilmektedir” dedi.
Bir devlet hastanesine giden bir göçmenin dahi tedavi olabilmek için normal ücretin 3-5 katı ücret ödemek durumunda olmasına tepki gösteren Kılıçaslan “”Salğık ne üzerinden prim alınacak politik bir manevra alını, ne de bir lütuftur. Sağlık en temel insan hakkıdır, herkes için sağlık ve göçmenler içins sağlık” diyerek göçmenlerin sağlık hizmetleri konusundaki taleplerini ise şöyle sıraladı:
-Sağlık turizmi genelgesinin göçmenlere uygulanması acilen durdurulmalıdır.
-Hiç kimse sağlık hizmeti alırken derisinin rengi, cinsiyeti, yasal statüsü ya da ekonomik durumu nedeniyle ayrımcılığa uğramamalıdır.
-Hastanelerde yatış kararını muhasebeciler değil, doktorlar vermelidir.
-Hiçbir nedenle bir doktor veya bir sağlık çalışanı bir hastayı ihbar etmemeli, ihbar etmekle tehdit etmemelidir.
-Hastanede yatan hastalar sebepsiz yere polise bildirilmemelidir.
-Türkiye'de dünyaya gelmiş bebeklere temel vatandaşlık ve tüm birinci basamak sağlık hizmetleri ve ücretsiz ulaşım hakkı tanınmalıdır.
-Acil servisler, acil bir durumla başvuran hiçbir hastayı geri çevirmemelidir.
-Aile hekimlerinden hizmet alabilmek için bürokratik engeller kaldırılmalıdır.
-Tüm birinci basamak hizmetler herkes için ücretsiz, erişebilebilir olmalıdır.
-Başta verem olmak üzere, bulaşıcı hastalıklarda gerekirse ikinci ya da üçüncü basamak hastanelerdeki tedavi hizmetleri ücretsiz sunulmalıdır.
Basın açıklamasını düzenleyen kurumlar olarak göçmenlerin sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri ve gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılmasının takipçisi olacaklarını ve bu konuda mücadeleyi sürdüreceklerini belirttiler.
*Frontex : Avrupa Birliği Üye Ülkelerinin Dış Sınırlarının Yönetimi İçin Operasyonel İşbirliği Ajansı.