Silikozis tanısı “işçi, kadın olduğu için” gecikti

Bir hastalığa tanı konulamamasının ya da yanlış tanı konmasının pek çok nedeni olabilir. Doktorun bilgisizliği; işçinin -işyerinde sorun yaşamamak için- belirtileri ve şikayetleri gizlemesi; sağlık kurumundaki tanı araçlarının yetersizliği; yeni bulunan bir hastalık olması; sağlık politikaları yüzünden nitelikli sağlık hizmetine ulaşmanın pahalı olması… Bu liste uzayıp gider.

Peki, bu nedenlerden bir tanesi, hastanın kadın olması olabilir mi? Diğer bir deyişle, hastanın erkek olması, tanının yanlış ya da geç konulma olasılığını azaltabilir mi? Örneğin, iki Hollandalı bilim insanının yaptığı araştırmaya göre ofislerde kadınların daha fazla üşümesinin nedeni havalandırma ve klima sisteminin erkekleri temel alan ayarı.

Erzurum Atatürk Üniversitesi ve Elazığ Fırat Üniversitesi tıp fakültelerinde görevli yedi bilim insanının (Metin Akgün, Fatih Alper, Muhammet Çalık, Adem Karaman, Elif Yılmazel Uçar, Ömer Araz ve Buğra Kerget) bu ay yayınlanan ortak çalışmasında bu konuya vurgu yapılıyor.

Çalışmaya konu edilen vaka, 32 yaşında, işsiz bir kadın hastadır. 2012 yılında uzun zamandır geçmeyen öksürük şikayetiyle bir sağlık kurumuna başvurur. Kendisine Sarkoidoz denilen, akciğerler dahil pek çok organı etkileyen bir hastalığın tanısı konulur ve tedavi başlanır. Ancak tedaviye rağmen rahatlamayan hasta, hareketle artan nefes darlığı şikayetiyle yeniden bir sağlık kurumuna başvurur. Burada ayrıntılı bir meslek öyküsü alınır ve hastanın 1997 ile 2000 yılları arasında, kumlanmış kot üreten bir işletmede çalıştığı ortaya çıkar. İşyerindeki görevi kumlanmış kotların rengini kontrol etmektir ve kendisi hiçbir zaman kot kumlama işinde çalışmamıştır. Ancak, kontrol işini yaptığı ofis, kumlama atölyesiyle aynı kattadır. İşyeri küçük ölçeklidir, havalandırma yeterli değildir ve hastamıza hiçbir zaman bir solunum koruma donanımı kullandırılmamıştır. Tanı, ancak, hastanın ayrıntılı bir meslek öyküsü ile Sarkoidoz düşünülerek başlanan tedavinin olumlu yanıt vermemesi, hastanın şikayetleri, muayene bulguları ve film bulgularının birleştirilmesi ile konulabilir. Hastalığı Silikozis‘dir.

Silikozis’in tedavisi yok. Kot kumlama yüzünden Silikozis ortaya çıkması, dünyada ilk kez, Türkiye’den, 2005 yılında bildirildi. Kot kumlama işinde çalıştıkları için Silikozis’den ölen Karlıovalı işçilere yakın zaman içinde ondokuzuncusu karıştı. Bir süredir kot kumlama işi yasak ama, Silikozis’e neden olan pek çok sektör ve iş var.

Araştırmaya konu olan kadın hastaya Silikozis tanısının konulamamasının nedeni, araştırmacılara göre, kadın olması. Araştırmacılara göre, özellikle bizim gibi ülkelerde, çalışan nüfusun önemli bir kısmı erkek ve bu durum, kadınların asıl olarak erkeklerde görülen hastalıkları geçirme olasılığının düşük olduğu gibi bir ön yargıya neden olabiliyor. Üstelik, kot kumlama işinde, bu ön yargıyı besleyecek bir gerçek de var: Bugüne kadar kot kumlama nedeniyle Silikozis ortaya çıkmış tek bir kadın hasta bildirilmiş değil.

Araştırmacılara göre, Silikozis için yanlış tanı koyma ya da tanı koyamama zaten nadir bir durum değil. Ancak, yukarıda anılan ön yargı nedeniyle, hastanın ayrıntılı bir meslek öyküsü alınamadı ve böylece zamanında doğru tanı konulamadı.

Araştırmacılar meslek öyküsünün ayrıntılı olmak zorunda olduğunun ayrıca altını çiziyorlar. Çünkü, varsayalım, hasta kadın, yalnızca tekstil işinde çalıştığını söyleseydi, yani kot kumlama işiyle ilişkisini ve çalışma koşullarını söylemeseydi, ya da hekim tarafından işi iyi sorgulanmasaydı, hastalığının nedeninin Silikozis olabileceğini düşünmek yine de çok zor olurdu.

Bu yüzden, çalışanların, herhangi bir sağlık sorunu nedeniyle sağlık kurumuna başvurduklarında, “çalıştığım işin şu anki şikayetlerimle bir ilgisi olabilir mi” sorusunu hekime yöneltmeleri çok önemlidir.

Meslek Hastalığı.Net