'Kahraman' itfaiye emekçileri alkış değil, haklarını istiyor - Satı Burunucu

İtfaiyecilik dünyada saygınlığı ve maaşlarının yüksekliği açısından en gözde mesleklerden biridir. Fabrika, sanayi, orman, ev, bina, köprü, tünel yangınlarından, doğal afetlerde arama ve kurtarma, yapısal tahliye, kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer ve yüksek patlayıcılar, kitlesel kirlenmeyi önleyici tedbirler, yangınları önlemeye yönelik kontroller gibi oldukça geniş, zamanla yarışılan ve yüksek risk içeren bir görev alanına sahip olmasıdır üstünlük nedeni.

Peki ülkemizde arka arkaya yaşanan yangın ve depremlerle gündem olan, “kahramanlar“ diye alkışlanan itfaiye emekçilerinin çalışma ve yaşama koşulları nasıldır, hakları nelerdir?

YIPRANMA HAKKI YANGINDA GEÇEN SÜREYLE SINIRLI
Genellikle itfaiye araç ve gereçlerinin kaskosu yapılmadığından kaza durumunda kaza masrafları bu araçları kullanan itfaiyecilerden kesilmektedir. “İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tehlike sınıfları listesi tebliği” yönetmeliğine göre yangın söndürme ve itfaiye hizmetleri işlerinde çalışanlar “en tehlikeli meslekler” arasında anılmasına rağmen iş güçlüğü ve risk tazminatı sadece 35 lira.

Sendikamızın geçtiğimiz yıllarda yaptığı itfaiye yürüyüşü, açıklamalar ve TBMM’ye sunulan imza kampanyalarından sonra yıpranma hakkı talebi -şaka gibi- “fiilen yangında geçen süre “ olarak tanımlanmış, yardımcı hizmetler sınıfından, genel hizmetler sınıfına geçiş sağlanmıştır. Ancak itfaiye yönetmeliği yenilenmediğinden itfaiye emekçileri hâlâ yardımcı hizmetler sınıfına göre çalıştırılmaktadırlar.Sendikamız yönetmeliğin güncellenmesi için hukuki süreci birkaç ay önce başlatmıştır.

İTFAİYECİLİK OKULU MEZUNLARININ ÇOĞU İŞSİZ, İŞ BULANLAR İSE GENELLİKLE GÜVENCESİZ
Ülkemizde itfaiyeciliğin hala bir meslek tanımı yok. Hayatı yangınlarda, depremlerde geçen emekçilerine “ yıpranma hakkı” da tanınmıyor. Büyükşehirler de içinde olmak üzere bütün illerde toplam nüfusa oranla çalışan itfaiye emekçisi sayısı belediyeler için tanımlanmış norm kadro sayısının oldukça altındadır. “Eşit işe eşit ücret” uygulaması olmadığı gibi itfaiyeciler sözleşmeli işçi, sözleşmeli memur, kadrolu işçi, memur gibi farklı statülerde istihdam edilmektedir. İtfaiyecilik lisesi ve yüksek okullarında öğrenim görmüş itfaiye emekçisi adaylarının çoğunluğu staj döneminden sonra işsiz kalıyor. Genellikle liyakat sınavı açılmadığından görevde yükselme amir, müdür ve daire başkanlıklarının insiyatifine bırakılmış durumda. Bu da yangına birlikte giren emekçiler arasında çalışma barışını bozucu bir eşitsizliğe neden oluyor.

ÖLÜM NEDENLERİ KALP KRİZİ, SOLUNUM YETMEZLİĞİ YA DA AKCİĞER KANSERİ
24 saat çalışıp 48 saat dinlenen itfaiye emekçilerinin pandemi sürecinde çalışma süresi bazı illerde hiç eve gitmeksizin 1 haftaya kadar uzatıldı. Herhangi bir ihbar-alarm durumunda itfaiye emekçileri bütün teçhizat ve araçları ile gündüz en geç 30 saniye, gece ise 45 saniyede bulundukları yerden ayrılmak zorundalar. Gece uykuda tepelerinde çalan ışıklı alarm sesi ile aniden uyanan itfaiye emekçileri hızla hazırlanmak zorunda olduğundan bacak ve kol kırılmaları hatta kalp krizi vakaları yaşıyorlar. İtfaiye emekçilerinin emekli olduktan sonra da hayatları çok uzun olmuyor. Ölüm nedeni genellikle kalp krizi, solunum yetmezliği ya da akciğer kanseri.

KORKUTAN SORU: KURTARICILAR KURTULABİLECEK Mİ?
35 saniyede bulunduğu yerden çıkarak yangına, depreme, kazaya müdahale etmesi gereken itfaiye emekçilerinin çalıştıkları iş yerlerinde güvenlik nöbeti tutmak, işyerinin temizliğini yapmak, paspas atmak gibi görevleri de vardır. İstanbul Büyükşehir itfaiyesinde sendikamızın girişimleri sonucunda “kapıda güvenlik nöbeti” sorunu yeni çözülmüştür ancak pek çok ilde bu uygulama sürmektedir.

Kurtarıcıların kendileri ve aileleri “depreme dayanıklı konutlarda” oturamamaktadır. Örneğin itfaiyecilerin müdahalesinden başka güvencesi olmayan İstanbul’da yaşanacak büyük bir depremden itfaiyecilerin nasıl kurtulacağı soru işareti.

İTFAİYE EMEKÇİLERİNİN TALEPLERİ

  • Olası doğal felaketlere etkin müdahale için, boş itfaiye kadroları yeni alımlarla ihtiyaca uygun doldurulmalı, İtfaiyecilik okulu mezunları göreve atanmalıdır.
  • İtfaiyeciliğin meslek tanımı yapılarak teknik hizmetler sınıfına alınması için yasal düzenleme bir an önce yapılmalı, yıpranma hakkı ve meslek tazminatı verilmelidir.
  • Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları açılmalı, itfaiye yönetmeliği yenilenmeli, itfaiye emekçilerine 3600 ek gösterge verilmelidir.
  • Maktu mesai üst sınırı uygulamasından vazgeçilerek maktu mesai farkı gelir vergisinden muaf tutulmalıdır.
  • İtfaiye araç gereçlerinin tamamına kasko yaptırılmalı, kaza nedeniyle emekçilere bedel ödetilmemelidir.
  • Bütün itfaiye emekçileri ve ailelerine bir an önce depreme dayanıklı konut tahsis edilmelidir.

Evrensel