Antalya-Konyaaltı belediyesinde Hayat Park işletmelerinde çalışan 9 işçi dört gün önce işten çıkarıldı. Feslikan AŞ. İsimli şirket, belediyenin alt şirketi olarak buraları işletiyor.
Aşağıdaki belgede işçilerin hangi gerekçeyle işten çıkarıldığı yazılıdır. İşçiler tazminat hakları, ihbar tazminatları gibi haklarından yoksun olarak işten atılırken patron takımının teknolojiden yararlanarak yüz yüze gelmeden “işten çıkardım” mesaj olanağını da kullanmış. İşçiler Kod 22’den işten çıkarıldığı için işsizlik maaşı da alamıyorlar.
Bu numaralar tanıdık klişe patron uygulamaları… Asıl garip olan ise şudur:
Belgede de görüldüğü üzere, işten çıkarma gerekçesi olarak şu deniliyor:
“…yangın sebebiyle birtakım işletmelerin faaliyetlerine devam edemeyecek olması ve bu nedenle şirketimizce hazırlanan mali tablosuna göre işçi istihdamında azalmaya gidilmesi zorunlu olduğundan 23.08.2024 tarihi itibariyle FESHEN SON VERİLMİŞTİR”
İşçilerle görüştük ve çarpıcı bilgilere de ulaştık. İşçi sağlığı iş güvenliği bakımında vahim bir hata işlendiği ve suç işlendiği kanaatine ulaştık.
İşçiler son zamanlarda sıklıkla çektikleri videolar ve yaptıkları sözlü uyarılarla, mutfak borularının yangına sebebiyet vereceğini; idareye ve şeflerine sürekli bildirmişler. Ancak uyarıları dinleyen yok… Yangından sonra da orada çalışan 15 işçiye soruşturma açılmış. Güzel…
Ancak sorumlular ve suçlu kim? Sorusunun yanıtı da ortaya çıkmaya başlayınca, soruşturma dosyası kapatılıyor! Zarar ve yaşam riski oluşturan yangın olayı örtbas ediliyor.
İşçiler sendikasız, örgütsüz ve bilinçsiz olduklarından işçi sağlığı iş güvenliği konusu açısından olayı kavrayamıyor ve tavırsız kalıyorlar. İş güvenliği görevlisi ise ortada yok!
Hayat Park işletmelerinde ciddi bir iş güvenliği sorunu yaşanmış ve yangına sebebiyet veren ilgisizlik ve bunun sonucunda ortaya çıkan zarar ortada kalmış.
Ortada kalmış kalmasına da işveren uyanıklığı devreye giriyor. 120 ye yakın çalışanın olduğu işletmede, istifaların dışında açıkta kalan işçiler diğer işletmelerde istihdam edilirken bir kısmını da işten çıkarma yoluna gidiliyor.
İyi de kimler çıkarılacak?
Bu da çözülüyor. “Mali sorun var istihdam azaltması yapacağız” denilerek o sıralar DİSK Sosyal-İş sendikasında örgütlenen öncü işçiler topun ağzına konuluyor. 9 işçi SMS mesajı ve ek belgede de görüldüğü üzere alelade bir yazıyla işten çıkarılıyor.
İşçiler hak mücadelesine giriyor. Ve şu an dördüncü gününde olan direniş çadırını Hayat Park kapısı önüne kuruyor. Mahalle halkı “belediye bu haksız işi nasıl yapar” diyerek işçilerin yanında yer alıyor.
İşçilerin temel talebi işlerine geri dönmek… Kod 22 gerekçe gösterildiği için işsizlik maaşı da yok!
Bu arada belirtmemiz gerekiyor. Konyaaltı belediyesi CHP li. Bu atılan işçiler arasında seçim zamanı CHP yi destekleyenler de var. Ama suçları DİSK Sosyal İş sendikasına yönelmeleri…
Bir garip işçi düşmanlığı hikayesinin de körüklendiğine dikkat çekmek gerekiyor. İşyerinde işçilerin önemli bir kısmı CHP gençlik kolları üzerinden işe girmiş. Garip olan Antalya’da CHP gençlik kolu diye ciddi bir örgütlenmenin olmadığı yönündeki eleştiriler... Seçim günlerini anımsayanlar bunu çok iyi bilir. Peki o zaman bu gençlik nereden çıktı? Yurttaşımız işini bilir ya, Demirel demişti “benim memurum işini bilir” diye… Bir yolunu bulan vatandaş karakteri örneğidir bu da…
İşte bu gençlik kolu işçileri, sendika çalışması yapan işçilere:
“Siz partimizin karşısındasınız. Biz sizin sendikanıza üye olmayız” diyerek Sosyal-İş çalışmalarına, sendikaya karşı çıkıyor ve üye olmadıkları gibi bu söylentiyle engelleme de yapıyorlar.
Bu da garip bir durumdur aslında. İdare yanlısı bir grup işçinin, işçiye ve sendikaya karşı yürüttüğü körüklenmiş işçi düşmanlığı tutumu olarak yaşanıyor.
Soru şu: Yangın önlemi neden alınmadı ve soruşturma sonucu sorumlular kimdir? Buna yanıt verilmelidir. İş güvenliği çalışanı neredeydi?
İkincisi istihdam azalmasında neden Sosyal İş üyeleri işten atılmıştır? Sendikalaşmanın önünü sendika üyeleri işten atılarak mı kesilecektir?
Peki nerede kaldı sosyal belediyecilik, hak ve hukuk, sendikal özgürlük, demokrasi ve demokratik haklar…
En önemlisi yaşama ve çalışma hakkı?
Antalya Konyaaltı belediyesinde yönetme yeteneksizliği ve bunun bedeli işçilere çıkarılamaz!
Sendika düşmanlığı orta yerde duruyor.
Bir an önce doğru iş güvenliği önlemleri alınırken, işçilerin örgütlenme hak ve özgürlüğü de engellenmemelidir.