Sinema sektöründe tekelleşme facia getiriyor - Galip Görür ve Alper İduğ ile söyleşi

İstanbul Büyükada’da yer alan Yılmaztürk Caddesi’nde ‘Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar’ dizisinin çekimlerinin yapıldığı konakta çıkan yangında set işçisi Serkan Sükyan yaşamını yitirdi. Yangının nedeni henüz belirlenemezken aynı sette ikinci kez yangın çıkması ve ambulans bulundurmak gibi iş güvenliği kurallarının uygulanmaması set emekçilerinin çalışma koşullarını ve güvencesizliği ortaya koydu.

Sinema Emekçileri Sendikası (Sine-Sen) Başkanı Galip Görür ve Sinema Televizyon Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Alper İduğ yaşananlara tepki göstererek setlerde iş güvenliği tedbirlerinin yerine getirilmesi ve ilgili devlet kurumlarının setleri etkili biçimde denetlemesi için çağrıda bulundu.

İŞ CİNAYETİNİN FAİLİ KÂR HIRSIDIR
Sine-Sen Başkanı Galip Görür, dizi setinde ikinci kez yaşanan yangının basit bir iş kazası olmadığını belirtti. Görür, “Yangını söndürmeye çalıştıktan sonra, kendi imkânlarıyla hastaneye gitmek zorunda kalan meslektaşımız artık aramızda değil. Bu korkunç trajedi, sektörde görmezden gelinen yapısal sorunların acı bir göstergesi. Renkli ve ışıltılı reklamlarla parlatılan ekranın ardında gizlenen cehennem ateşi artık saklanamaz hale geldi. Bu bir cinayet; faili ise kâr hırsı, sermayenin doymak bilmez ve hoyrat iştahı” diye konuştu.

Görür özetle şunları aktardı: “Günde 16 ila 18 saate varan çalışma süreleri, buna bağlı stres ve dikkatsizlik, geç ödenen ya da ödenmeyen ücretler, SGK primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmaması, mobbing, sendikasızlaştırma, artan işsizlik, yandaşlık ilişkileri, gece çalışmalarına bağlı uyku bozuklukları ve beslenme yetersizliği gibi sayısız sorun, sektördeki emekçilerin günlük gerçekliğini oluşturuyor. Setlerin devlet kurumları tarafından etkili biçimde denetlenmemesi de sektörde giderek tekelleşen sermayenin bir başka göstergesi. Bu denetimsizlik, sorunların derinleşmesine ve trajedilerin artmasına zemin hazırlıyor. Yangın faciası, yalnızca bir ihmalkârlığın değil, sistematik bir sömürü düzeninin sonucu. Sinema ve dizi emekçileri artık yaşamak, insanca çalışmak ve güvenli koşullarda üretmek istiyor.”

SETLERDE ÖLMEK İSTEMİYORUZ
Sinema Televizyon Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Alper İduğ ise yangının süregelen ihmallerin sonucu olduğuna dikkat çekti. İduğ şunları kaydetti: “Meslektaşımız Serkan Sükyan’ın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olay hepimizi sarstı. Bu, Medyapım’ın, ‘Şakir Paşa ve Ailesi’ dizisinin setinde yaşanan ikinci yangın olup, alınmayan önlemlerin ve süregelen ihmallerin acı bir sonucu. Sette ambulans ve iş güvenliği uzmanı bulunmaması bu olayın bir kaza değil, açık bir ihmal sonucu olduğunu gösteriyor. Bu bir iş cinayeti. Setler, ‘tehlikeli iş’ sınıfında yer almasına rağmen gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması kabul edilemez. Sektörümüzdeki güvencesiz çalışma koşullarının ve denetimsizliğin vahim bir örneğini daha yaşadık ve sorumluların ihmalkârlığı yine bir işçinin hayatına mal oldu. Serkan’ın kaybı, sadece bir meslektaşımızı değil, aynı zamanda sektördeki tüm emekçilerin güvenliğini de tehdit eden sistematik sorunları gözler önüne seriyor. Adaletin sağlanması ve benzer acıların tekrar yaşanmaması için sorumluların yargı önünde hesap vermesi gerekiyor. Setlerde ölmek istemiyoruz. Film sektöründe insani ve güvenli çalışma koşulları talebimizi bir kez daha yineliyoruz.”

***

HANGİ TEDBİRLER ALINMALI?
Sine-Sen Başkanı Galip Görür, 50’den fazla çalışan olan setlerde yasal olarak bir iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirilmesinin zorunlu olduğuna dikkat çekti.

Görür, alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı:

• Set başlamadan önce detaylı bir risk analizi yapılmalı.

• Yangın, elektrik çarpması, ağır ekipman kullanımı, yüksekten düşme gibi olası tehlikeler belirlenmeli.

• Tüm set çalışanları, işe başlamadan önce iş sağlığı ve güvenliği eğitimi almalı.

• Yangın, ilkyardım ve acil durumlara dair tatbikatlar yapılmalı.

• Yangın söndürme tüpleri, yangın battaniyeleri ve yangın alarm sistemleri her sete kurulmalı.

• Çıkışlar açık olmalı, acil durum yönlendirmeleri görünür biçimde yerleştirilmeli.

• Acil durum ekipleri oluşturulmalı.

• Maksimum 11 saat çalışma süresi yasal sınır, bunun üzeri yasa dışıdır.

• 5 saatlik çalışmadan sonra en az 1 saat yemek molası verilmelidir.

• Gece çalışmaları sonrası emekçilerin güvenli ulaşımı sağlanmalıdır.

• Uykusuzluk ve yorgunluk kaynaklı kazaların önüne geçilmelidir.

Tuğçe Çelik / Birgün