Hepimiz yoğun 'alışveriş köleleri' olarak yaşadığımız hayatımızın kurucu mekanı AVM'lerin inşaatında günlük kullanılan 15 saniyede meşaleye dönüşen 'kiralık köleleri' tanımamakta kararlıydık..  
          
Dolayısıyla cümbür cemaat; 220 milyon euroluk tam ortasında roket bulunan galaxy temalı Beylikdüzü Marmara Park AVM'nin sunduğu 'uzayda alışveriş' fantezisine daha sabahın köründe oluşan 300 metrelik kuyruklar oluşturarak balıklama dalardık...
 
Ve şarki Disneyland öykünmesi AVM'nin şimdiden 14 milyon kişi ve 150 milyon euroluk ciro diye belirlediği 'parasal işlemlerindeki' yerimizi, gönüllü-edilgen kitlenin içinde hevesle alırdık.
 
Ama 11 Mart'ta Marmara Park AVM'nin inşaatında kış soğuğunda tek girişli 10 kişilik çadıra 35 kişiyi doldurup elektrik ısıtıcısı vererek naylon çadırda 11 işçiyi yakan 'cehennem konseptini' zırnık kadar sorgulayamazdık..  
   
Türkiye ekonomisi her toprak parçasının üzerine 'medeniyet mezarlığı' gibi beton dökerken bu inşa faaliyetinden sıçrayan cesetler üzerimize düşmeden 'sahte saadet diyarımızın' özel güvenlikli  kapısından kendimizi içeri atıp süratle 'ruh hipnozumuza' devam etmeliydik..
 
Belli ki tüketmeyeni 'can' sayıp kayıtlanmadığı günümüzde 220 milyon euroluk Marmara Park AVM inşaatının taşeronları yangında ölen işçileri o gece sigortalarken bizim yani 'tüketime canla başla' katılanlar için de kül olmuş 11 işçinin anısı iç boşluğumuzda ahlaki tınlama yaratamazdı..
 
Muhtemelen 'alışveriş köleleriyle' yani tüketerek varlığını duyanlarla onlara ölümcül hizmet veren 'dirliği ve yokluğu' bir AVM poşetine bedel kölelerin arasına kömürleşmiş vicdanımız girmişti..
 
Halbuki azıcık merak edip baksak rengarenk ışıklandırılmış AVM'nin hala süren inşaatında çalışan işçilerin çadırlarda çalışmaya devam ettiklerini ve Evrensel gazetesinden Sinan Ceviz'in haberinden işçilerin Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne başvurmalarına rağmen kimsenin gelmediğini öğrenirdik.
 
Üstüneüstlük daha geçenlerde Sancaktepe'de bir okul inşaatında çalışan işçilerin kaldıkları çadırın yandığını ama işçiler dışarda oldukları için can kaybı olmadığını da...
 
Ve daha da kurcalarsak 'yanmaz naylon çadırların' maliyetinin 220 milyon euroluk yatırım diye kasılan yabancı banka ortaklı girişimin taşeron KALDEM firmasına neden pahalı geldiğini şaşaalı AVM açılışı günü sorabilirdik..
 
Ya da 'insanı insanlığından kovan' bu çalışma şartlarını reva gören, bir konteyner bile tahsis edemeyen, denetlemeyen, örten kapatan idari, mülki, adli yetkilililerin izini sürerdik...
 
Ama ne yazıktır ki küresel kentin tüketen kesimleri Babil'in sefahat kuleleri misali yaşamlarını teslim ettikleri 'yemek-spor-alışveriş AVM hayat kültürüyle' insanlığın finanslaşmasından başka neyi temsil edebilirlerdi ki...
 
Akşam 
" /> İnsanlık da finanslaşırsa - Nihal Kemaloğlu - İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi

İnsanlık da finanslaşırsa - Nihal Kemaloğlu

Hayatı ancak bir AVM'nin sınırlarına kıstırarak kavrayan 'marka, vitrin, etiket' bağımlısı zihinlerle bu gayri-tabii mekanların önündeki uzun kuyruklara girmekten başka yapacak neyimiz kalmıştı ki.....
 
Bu beton kalelerin vaat ettiği 'plastik' saadetin hazzına kavuşmak için can atarken herhalde 'ucuz polyester' çadırlarda çıkan yangında üç dakikada can veren 11 işçiyi hatırlayacak halimiz yoktu..