11 Temmuz’da görülecek olan Soma Katliamı Davası’nın karar duruşması mahkeme heyetinden bir hakimin rahatsızlığı gerekçe gösterilerek 13 Temmuz’a ertelenmesi üzerine Somalı aileler ve avukatlar Akhisar Ağır Ceza Mahkeme Salonu önünde oturma eylemine başlamıştı. Karar duruşmasında ise “asıl patron” Alp Gürkan’ın da arasında bulunduğu 37 kişi beraat etmiş, geriye kalan sanıklara ise hapis cezası verilmişti. Soma Katliamı’nda çocukların kaybeden iki anne Soma’dan başlamak üzere Hakimler Savcılar Kurulu’na (HSK) yürüyüş başlatacaklarını duyurmuştu.

Soma Anneleri yürüyüş programlarının nihai hedefi olan HSK’ye bugün (16 Temmuz) ulaştı. Polis, Soma Anneleri’yle dayanışma için gelenleri HSK önüne almazken biber gazı sıkarak zorla uzaklaştırdı. Soma Anneleri’nin açıklama yapmak için geçtiği sırada ise polis, Soma Katliamı Davası avukatlarından ve Halkevleri Hukuk Sekreteri Sercan Aran’ın HSK önüne girmesini “Avukat mahkemede lazım, burada değil” diyerek saldırarak gözaltına alınmaya çalıştı. CHP Milletvekili Mahmut Tanal ve diğer avukatların müdahalesi Aran’ın gözaltına alınmasını engelledi.

“301’i öldürdünüz, yetmedi suçluları serbest bıraktınız”
HSK önünde pankart açan aileler saldırıya tepki göstererek “301’i öldürdünüz, yetmedi suçluları serbest bıraktınız, bir tane özür bile dilemediniz, 301’in adını bile ağzınıza almadınız. Adaletiniz batsın”, “Yazıklar olsun” dediler. Daha sonrasında Somalı aileler adına Soma Katliamı’nda oğlunu kaybeden İsmail Çolak basın açıklamasını okudu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Ülke tarihinin en büyük işçi katliamında evlatlarımızı yitirdik bizler. 13 Mayıs mahşer yerini yaşadık. 3 yılı aşkın süredir adliye koridorlarında sadece kendi evlatlarımız için değil, ölüm düzeninde çalışan tüm işçiler için adalet diye haykırdık. Biliyorduk ki, eğer bu davada adalet sağlanırsa, bu dava emsal teşkil ederse; patronlar bu kadar pervasızca işçilerin kanı ile büyüyemeyecek, bir Soma bir Ermenek daha yaşanmayacaktı.

Ülkede adaletin kimler için var olduğunu 11 Temmuz günü bir kez daha görmüş olduk. Kamu görevlilerinin, enerji ve çalışma bakanlığının hiç yargılanmadığı davada patronlara ödül niteliğinde cezalar kesilmiş oldu. Adalet bu davada göçük altında kaldı.

Her gün ortalama 5 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği ülkemizde adalet işçiler için katillere karşı yükseltilmesi gereken bayraktır. Adaletin sağlanmadığı, sorumluların yargılanmadığı ülkemiz yeni Somalara yeni Ermeneklere gebedir.

Günlerdir yollardayız dostlar. Ankara’ya gelen kadar çeşitli kentlerde adalet arayanlarla buluştuk. Ortak acı ve öfkemizi ortak bir mücadeleye nasıl dönüştüreceğimizi konuştuk. Gördük ki az değiliz, yan yana gelerek çoğalıyoruz. Memleketin her köşesi bu yağma ve ölüm düzeninde adalet arayanlarla dolu.

Dostlar, bugün burada HSK önündeyiz. Amacımız HSK’den adalet talep etmek değil. Adaleti yerin altından kömürü çıkarır gibi yeryüzüne bizlerin çıkaracağını haykırmaktadır. Biz bitti demeden bu dava bitmeyecek. Emeğin ve adaletin ülkesini kurana kadar devam edeceğiz. Hepimizin yolu açık olsun!

“Ölen her bir kişi için 6 gün yatacaklar, böyle bir adaletsizlik olmaz”
Açıklamanın ardından aileler görüşme yapmak için HSK’ye yöneldi fakat aileler HSK Başkanının toplantıda olduğu ve görüşmenin yarına kalabileceği söylendi. HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, HSK önünde yaptığı açıklamada adalet arayışının sonlanmadığını, istinaf ve temyiz süreçlerinin devam edeceğini söyledi, “301 kişinin öldüğü böyle bir davada 15 yıl, 20 yıl gibi cezalar gözümüzde büyük gibi görünüyor. Çok net, ölen her bir kişi için 6 gün yatacaklar, böyle bir adaletsizlik olmaz” dedi.

Sendika.Org