74. Vicdan ve Adalet Nöbeti: Sorumlular korundukça iş cinayetleri sürüyor

Adalet Arayan İşçi Aileleri, 74. Vicdan ve Adalet Nöbeti'nde, iş cinayeti davalarında sorumluların korunmasının, iş cinayetlerinin cezasız bırakılmasına ve yenilerinin meydana gelmesine yol verdiğine dikkat çektiler.

Saat 13.00’te Galatasaray Meydanı’nda başlayan eylemde Davutpaşa patlamasında eşini kaybeden İdris Çabuk tarafından basın açıklaması okundu. İSİG Meclisi’nin raporuna göre 2018 yılında en az 1103 işçinin iş cinayeti sonucu yaşamını yitirdiği belirtilen açıklamada, buna meslek hastalıkları sonucu gerçekleşen ölümlerin dahil olmadığı ifade edildi. İş cinayetlerinin durdurulmasında, iş cinayeti davalarında verilen kararların önemli olduğu vurgulanan açıklama 28 Nisan’ın İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü ilan edilmesi talebiyle sona erdi. Açıklamanın ardından avukatlar iş cinayeti davalarına ilişkin bilgi verdiler.

“Adrese teslim heyet davayı bekletti”
Soma Katliamı davasına ilişkin konuşan Av. Berrin Demir, 4 yıllık yargılamadan sonra 11 Temmuz’da karara bağlanan davada 51 sanıktan sadece 14’ünün ceza aldığını, şirketin yönetim kurulu üyesi Can Gürkan’ın “taksirle öldürme” maddesinden, daha önce benzer sabıkası olduğundan 22,5 yıl ceza aldığını söyledi. Toplam 4 sanığın “taksirle öldürmek”ten cezalandırıldığını, ancak 5-6 yıl sonra tahliye olmalarının beklendiğini belirten Demir bunun cezasızlık olduğunu ifade etti.

Birçok araştırma yapmış önceki mahkeme heyeti ve savcının değişmesinin ardından “adrese teslim” yeni bir heyet geldiğini hatırlatan Demir, savcının 14 ay mütalaa vermediğini, daha önce itibar edilmeyen “FETÖ, dış mihraklar sabotajı” gibi iddiaların araştırılması adı altında dosyanın sürekli bekletildiğinin altını çizdi. Demir, cezasızlığın bir diğer yönünün de, katliamda sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin bilirkişi raporlarına karşın yargılanmaması olduğunu söyledi.

Soma’daki yetkili “sendika”nın da katliamda sorumluluğu olduğunu, işçilerden habersiz, onların adına patron lehine kararlar aldığını belirten Demir, Can Gürkan’ın avukatının “insanlara iş, ekmek veren müvekkilime ceza verirseniz bir daha maden, fabrika açmaz” demesine dikkat çekti. Demir, 8 işçinin yaşamını yitirdiği Kozlu davasına dair Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), bilirkişi raporlarına göre iş cinayetinde sorumluluğu olan kamu görevlilerinin yargılanmamasının, devletin iş cinayetini önlemesinin önüne geçtiği kararı aldığını ifade etti.

“Çalışırken hayatta kalmak şans”
Demir’in ardından, 2008 yılında 21 kişinin yaşamını yitirdiği Davutpaşa patlamasında eşini kaybeden İdris Çabuk, bu dava sürecine dair konuştu. İş cinayeti davalarında bilirkişi, savcı ve hakimlerin, sorumluluğu olan devlet yetkililerini koruduğunu, bu durumun da iş cinayetlerinin sürüp gitmesinin önünü açtığını vurguladı.

Davutpaşa patlamasına dair bilirkişi raporunun 3 ayda hazırlandığını ancak 2 yıl sonra dava açılabildiğini belirten Çabuk, bu süreçte “insanların çalışırken şansa hayatta kaldığını fark ettiğini” söyledi. 8 yıl sonra sorumluların az ceza aldığını, itiraz üzerine Yargıtay başsavcılığının kamu görevlilerinin de yargılanması gerektiğini ifade ettiğini hatırlatan Çabuk, buna karşın Yargıtay’ın cezaları daha da azalttığını ve dosyayı yerel mahkemeye gönderdiğini söyledi. Sonrasında mahkeme heyetinin duruşma salonuna kimse girmeden karar yazdırmaya başladığını belirten Çabuk, itiraz edildiğinde ise içeride kimse olmamasına rağmen “dinleseydiniz” dediğini aktardı. Çabuk, sendikaların da iş cinayetlerinin sürmesinde rolü olduğunu sözlerine ekledi.

Av. Erbay Yucak’ın Kozlu’daki iş cinayetine ilişkin AYM kararına dair konuşmasının ardından bu ayki nöbet sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul