Fransa’da 27 Eylül’de Total rafinerilerinde başlayan grevler giderek yayılıyor. Benzin kuyrukları karşısında çaresiz tekelci burjuvazinin diş gıcırtıları artıyor; hükümet grevci işçilere zorla işbaşı yapma kararı çıkarıyor. Burjuva medya, haber kanalları grevin yarattığı benzin ve akaryakıt kıtlığını hedefe çakıp işçileri “toplum düşmanı”, “bir avuç azınlık”, durumu da “rezalet” ve “vatandaşa çile” diye damgalıyor. Rafineri patronları işçilerin 5.000 euro aldığı yalanıyla orta sınıf gericiliğini körüklemeye ve diğer işçileri grevcilerden soğutmaya çalışıyor. Koşulları zorlaşan grev içerisinde kısmi çözülmeler olsa bile kararlılık artıyor ve mücadele isteği işçi hareketine sirayet ediyor. Ülkenin farklı farklı yerlerindeki rafinerilere sol çevre ve partiler güçlerini “yatırmış” durumda.
TOTAL KAR AÇIKLADI, İŞÇİLER GREVE GİTTİ
İlk grevler tam da Total’in yılın ikinci 3 ayı için 5,7 milyar dolar kar açıkladığı gün başladı. Total, bu yılın birinci üç ayında da 9 milyar kar elde etmiş, hissedarlarına da 2,62 milyar euro hisse dağıtmıştı. 2021 yılında Total grubu 18,1 milyar dolar topladığında da şirket CEO’su kendisine yüzde 52 zam yapıp maaşını 5,9 milyon euroya çıkarmıştı..
Total grevi işte o gün başladı! Rafineri işçilerinin talebi yüzde 10 ücret zammı ve yeni işçi alınarak çalışma yüklerinin bir nebze olsun hafiflemesi. Total patronlarının bir psikolojik savaş silahı olarak açıkladığının aksine işçiler 5000 euro almıyor, rafinerilerde bir operatör asgari ücretle işe başlıyor, ekip şefleri ise brüt 2.995 euro ücret alıyor. İşçiler grevleriyle Total’in süper karlarına dokunmuş, onu tartıştırmış da oldular.
Diğer emperyalist ülkeler gibi Fransa’da işçilerin ücret zammı talepleri yüzde 10’lu oranları bulmaz. Ama özellikle Ukrayna-Rusya savaşı ile iyice harlanan kriz, en temel ihtiyaç maddelerinin iki kat pahalanmasıyla durumu dayanılmaz hale getirdi. Öyle ki 2021 Ocak ayında 1.231 euro olarak belirlenen asgari ücrete hükümet 2022’de üç kez zam yapmak zorunda kaldı. Sonuncusu geçtiğimiz Ağustos ayında yapılan asgari ücret zammı toplamda yüzde 10 oranını buldu. Rafineri işçileri de bu oranda bir zam istediler. Total patronları ise yüzde 3,5 gibi bir ahlaksız teklifle grevcilerin karşısına çıktılar.
NÜKLEER SANTRAL İŞÇİLERİ GREV SAFLARINDA
Grevler giderek Totalden ABD petrol şirketi Exxon rafinerilerine de yayıldı. Halihazırda grevin çözüldüğü ve bitirildiği iki rafineri bulunuyor. Dahası 5 nükleer santralde bakım faaliyetlerinde çalışan işçiler de grevlere katıldı.
Nükleer santral grevcileri yüzde 5 zam talep ettiler. Greve Batı Avrupa’daki en güçlü nükleer santral olan Gravelines işçileri de katıldı. İşçiler talepleri karşılanmadığı takdirde yıllık bakım için durdurulup yıl sonundan önce yeniden başlatılması gereken 900 MW gücündeki altı nükleer santralin bağlantısını geciktireceklerini söylediler. Tahmin edilebileceği gibi, tekelci burjuvazi talepleri karşılayacak yerde sırada elektrik kesintileri mi var sorusuyla korkuyu körükleyip orta sınıfları grevcilere karşı kışkırtmayı tercih etti. Dün bir lokanta sahibi televizyonda kendilerinin de greve gideceğini açıklayan demiryolu sendikası temsilcisine düşmanca parmak sallıyordu!
TEKELLERİN DEVLETİNDEN İŞÇİLERE KELEPÇE
Grevin rafinerilerde olması ve blokajlarla hiçbir aracın çıkartılmaması etkili olmasını sağlıyor. Daha önemli bir etmen ise Rusya-Ukrayna savaşıyla tetiklenen enerji krizinin ortasında başlaması oldu. Hızla artan fiyatların ve zor geçecek bir kışın öngününde uzayan benzin kuyrukları ve bekleyenlerin hoşnutsuzluğu grevin etkisini gösteriyor. Bu basınçla bir yandan sendikaları görüşmeye çağıran Macron hükümeti, aynı zamanda zor tedbirlerini telaffuz etmeyi ve ettirmeyi de bir yana bırakmadı. İşçilere zorla işbaşı yaptırma tehditleri birkaç gün savrulduktan sonra hayata geçirildi.
Seine-Mairitime valiliği hükümetin isteği üzerine ExxonMobil’in Fos-sur-Mer işletmesindeki işçilere işbaşı yaptırma kararı aldı. Karara uyulmaması halinde 10.000 euro para ve 6 ay hapis cezası verilecekti. CGT sendikasının idare mahkemesine yaptığı itiraz kabul edilmedi. Hakim, “Vasıflı işçiler için tek tek işbaşı yaptırma kararlarının kullanılması grevin yol açtığı tedarik güçlüklerinin sürmesi karşısında kamunun daha fazla zarar görmemesi içindir”, dedi. Bu işletmedeki grev zorla işbaşı yaptırma kararının ardından çözüldü.
Buna karşılık bir başka işletmede (Donges) işçiler “Buradan bir damla bile petrol çıkmayacak” kararı aldılar. Donges’da 12 Ekim’den bu yana grevde olan TotalEnergies işçileri eylemi 19 Ekim Çarşamba gününe dek sürdüreceklerini açıkladılar.
BİLİRİZ BU GECE GÖRÜŞMELERİNİ!
Grevlerde gece görüşmeleri aklımıza çoğu zaman satış ihtimalini getirir. Perşembeyi Cumaya bağlayan gece saat 21’de Total’in sendikalarla görüşeceğini televizyonlar duyurunca sabah ne olacağının tedirginliğini yaşadık! Ertesi sabah CFDT ve CFE-CGC sendikaları yüzde 7 ücret zammını kabul ederek greve son verme kararı aldılar. Eylemi başlatan CGT sendikası ise yüzde 10 zam talebini sürdürerek greve devam ediyor.
CGT açıklamasına göre yüzde 7’de anlaşma kararı bir yanıltma çabasından ibaret: “Yönetim yüzde 7 zam teklifini herkesi kapsayacak şekilde yapmadı. Aksine. İşçiler, süpervizörler, ofis çalışanları genel olarak yüzde 5 zam alacak. Geri kalan yüzde 2 ise tek tek durumlara göre, amirlerinin lütfuyla belirlenecek. Orta kademe yöneticiler için durum daha da kötü. Yalnızca yüzde 3,5 zam garantisi var. Yani Total herkese yüzde 7 diye bir söz vermiş değil. Bu sadece bir halkla ilişkiler numarası!”
Grev yine de gücünü koruyor. Perşembe günü itibariyle ülke çapında benzin istasyonlarının yüzde 29,1’inde bir veya birden fazla türde akaryakıt eksikliği vardı. Buna karşılık örneğin bir bölge yönetimi ilçe trenleri ile şehirlerarası otobüslere ücretsiz binilmesini sağlayarak durumu kurtarmaya çalışıyor.
Bir ilk belirti olarak havayollarında da akaryakıt sıkıntısı olabileceğinden söz ediliyor.
ÜCRET ZAMMI VE GREV HAKKINA SAYGI İÇİN 18 EKİM’DE GENEL GREV
CGT sendikası 18 Ekim Salı günü için genel grev çağrısında bulundu. Eyleme FO, SUD ve FSU ve öğrenci sendikaları da katılacaklarını açıkladılar. Kamuda örgütlü sendikalardan CGT-FSE, Sud-Solidaire, FEC-FO ücretlere zam yapılmasını ve grev hakkına saygı gösterilmesini istedi.Sözleşmeli çalışan işçilerin sendikalar arası toplantısından da çağrı merkezleri, resepsiyon işçileri (garlar, şirketler, havalimanı, müze...), tahsilat ve promosyon elemanlarının 18 Ekim grevine katılım kararı çıktı.
Bu süreçte işçi sınıfı hem hayat pahalılığı ile eriyen ücretleri için, hem çalışma koşullarını iyileştirmek hem de grev hakkını korumak için tek gövde halinde hareket etmesi tayin edici önem taşıyacak. Birkaç gün önce parlamentoda Macron hükümetine Cumhuriyetçi Partinin desteğiyle işsizlik sigortası koşullarını geriye götüren yasa geçti. İki yılı aşkın süredir parlamentoda bekleyen emeklilik yaşının 65’e çıkarılması konusunu hükümetin parlamentoyu paslayıp kararname (anayasanın 49.3 maddesi) kuvveti ile çıkarma ihtimali güçleniyor. Bu aynı ihtimal bütçenin zorla kabul ettirilmesi için de önümüzde duruyor.
Total işçilerinin enflasyon karşısında ezilmemek için başlattıkları grev etkisini büyütünce karşılarında sadece Total patronunu değil Macron hükümetini de buldu. Grev hakkına açık bir saldırı olan hapis ve para cezası tehdidiyle işbaşı yapmaya zorlama kararı, mücadeleyi yeni bir safhaya taşıdı. Parlamento çoğunluğunu kaybeden hükümet her sıkıştığında anayasanın 49.3 maddesi sopasını sallamaktan vazgeçmiyor. Bu koşullarda 16 Ekim Pazar günü parlamento içi ve dışı solun Paris’te düzenleyeceği (ülke çapında otobüslerin kaldırılacağı) merkezi miting ve 18 Ekim Salı günkü genel grevde güçlü bir yanıt bir vermeliyiz!
Eylemlerin talepleri:
- Ücretlerin ve asgari ücretin artırılması ve işsizlik sigortası yasasının geri çekilmesi.
- Enerji fiyatlarının ve temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarının, kiraların dondurulması.
Süper karların derhal vergilendirilmesi.
- Yatırımların ekolojiye, yerel istihdam yaratılmasına, herkes için erişilebilir toplu taşımaya, konut izolasyonuna, herkesin sağlıklı gıdaya erişebilmesi için ekolojik tarıma, daha ucuz ve ekolojik olan yenilenebilir enerjilere yapılması.
- Emeklilik yaşının 60’a çekilmesi
- Öğrencilere 18 yaşından itibaren otonomi ödeneği verilmesi.