Tarikat ve cemaatlerle imzalanan protokoller, ÇEDES projesiyle okullara sokulan din görevlileri, çocuk emeği sömürüsüne yönelik “kurumsal” merkezler olarak kurgulanan Mesleki Eğitim Merkezleri...
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) şimdi de Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı'yla (SSB) protokol imzaladı ve 13 lisede "savunma sanayisine yönelik iş gücü yetiştirilmesi" kararlaştırıldı. Hükümet tarafından desteklenen sermaye sınıfının savunma sanayine dair yatırımları her geçen gün artarken, protokol ile ortaöğretim kurumlarının "sektörlerle entegre hale getirilmesi" amaçlanıyor.
Halihazırda mesleki eğitim adı altında milyonlarca çocuk işçinin hizmetine sunulduğu patronlara son yıllarda on milyarlarca lira kaynak akıtıldı.
13 pilot meslek lisesi belirlendi: 'Yakın zamanda sayının artacağına inanıyorum'
Dün, Savunma Sanayii Başkanlığı'nda "Mesleki ve Teknik Eğitim İşbirliği Protokolü" programı düzenlendi.
Programda konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, savunma sanayisinin kendileri için çok önemli olduğunu söyledi. Bu yıl ders kitaplarının arka kapaklarına SSB'nin ürünlerine, öğrencilerin daha aşina olması için logolarına, maketlerine ve resimlerine yer verdiklerini aktaran Tekin, "Çocuklarımızın çok ilgisini çekiyor. Bu 13 pilot meslek lisesinin yakın zamanda sayısının artacağını ve öğrencilerimiz tarafından yoğun bir teveccüh göreceğine inanıyorum" diye konuştu.
'Önem verdiğimiz bir program'
Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ise konuşmasında, savunma sanayisi sektöründeki insan kaynağının stratejik öneme sahip olduğunu, sektörün yalnızca üretim ve teknoloji geliştirme değil, bu süreçleri besleyen nitelikli iş gücüyle de güçlendiğini söyledi.
Görgün sözlerine şöyle devam etti:
"İçerik üretimi, yeni teknolojilerin sahaya adaptasyonu, yetişmiş insan kaynağının bu teknolojilere sağlayacağı uyum, yenilikçi teknolojilerle sahadaki askerin operasyonunu kolaylaştırıcı, daha az ekipmanla daha etkin sonuçlar alabileceği ve üretim süreçlerinden kalifikasyon, tasarım süreçlerine kadar baştan sona çok hızlı dinamiklerin işlediği bir dönemden geçiyoruz."
Görgün, uluslararası muhatapların Türkiye'nin savunma sanayisindeki gelişimini "mutlaka dinlemek istediğini" savunarak, "Biz de onlara gururla bu başarıların meslek liselerimizden üniversitelerimize, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyona kadar uzanan bir ekosistemle mümkün olduğunu anlatıyoruz" diye konuştu.
SSB ile MEB'in işbirliğinde yürütülecek "ELMAS" programına da değinen Görgün, "Tasarısı, işleyişi, çıktılarını zaman içinde hep birlikte değerlendireceğimiz, izleyeceğimiz, önem verdiğimiz bir program. 13 pilot okul üzerinde gerçekleşecek. Bütün ülkeye yayılması için bunun olumlu ve pozitif katkılarının hızlı alınabileceğine biz inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Liselerin 'stratejik sektörlerle entegrasyonu' amaçlanıyor
Konuşmaların ardından, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı arasında "Mesleki ve Teknik Eğitim İş Birliği Protokolü" imzalandı.
MEB ve SSB arasındaki protokol ile mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarının stratejik sektörlerle entegre hale getirilmesini amaçlanıyor.
Protokolün amacı "mesleki ve teknik anadolu liseleri aracılığıyla savunma sanayisine yönelik nitelikli iş gücü yetiştirilmesi, ELMAS programı ile öğrencilerin teknik yetkinliklerinin artırılması, Türkiye'nin millî teknolojik üretim kapasitesine katkı sunacak insan kaynağının oluşturulması ve okulların fiziki ve beşeri altyapısının sektörle işbirliği içinde geliştirilmesi" şeklinde açıklanıyor.
Protokol kapsamında başlatılacak pilot çalışma, 13 ilde 13 mesleki ve teknik Anadolu lisesinde uygulanacak.
Savunma sanayisinde büyüme oranları devam ediyor
İnşaat ve enerji alanlarının yanı sıra Türkiye'nin büyük yatırımlarda bulunduğu sektörlerden birisi de askeri sanayi.
Hükümet tarafından desteklenen sermaye sınıfı, hem Türk Silahlı Kuvvetleri'ne hem de çeşitli ülkelerin ve örgütlerin ordularına askeri teçhizat üretiyor.
Açıklanan son verilere göre 2025’in ilk 5 ayında savunma ve havacılık sanayisi sektörünün ihracatı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 29 artışla 2 milyar 980 milyon dolar olarak kaydedildi.
Hepsi gözünü meslek liselerine dikti: Patronlar istiyor, eğitim alanı şekilleniyor, kaynaklar akıtılıyor
Savunma sanayiinin yanı sıra eğitim alanı halihazırda patronların ihtiyacına göre şekillendiriliyor.
Geçtiğimiz günlerde açıklamada bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Organize Sanayi Bölgelerinde 85 meslek lisesi ve 23 meslek yüksek okulu kurulduğunu ve bu okulların "sanayicilerin ihtiyaç duyduğu alanlarda" açıldığını itiraf etti. Kacır aynı zamanca Kalkınma Ajansları aracılığıyla mesleki ve teknik eğitimde 623 projeye 2,6 milyar lira kaynak aktarıldığını da açıkladı.
AKP'nin sermaye sınıfına hediyelerinden olan MESEM cehennemiyle çocukları sömüren patronlar bir süredir çeşitli açıklamalar yaparak lise öğrencisi çocukların "iş hayatına entegre edilmesini" istiyor. Milli Eğitim Bakanlığı da patronların "ucuz işçi" olarak istediği lise öğrencilerini holdinglere emanet etmek için her türlü düzenlemeyi yapıyor.
MESEM kapsamında meslek lisesi öğrencileri haftanın dört günü hatta bazen hafta sonu işyerlerinde çalıştırılıyor. 9, 10 ve 11. sınıf öğrencilerine asgari ücretin en az yüzde 30’u, 12. sınıftaki kalfalaraysa asgari ücretin en az yarısı kadar ödeme yapılıyor. Bu ücretler işsizlik sigortası fonundan karşılanıyor. Öğrencilerin sigortaları da devlet tarafından karşılanıyor. Böylece patronlar hiçbir maddi külfete girmeden kamu kaynaklarıyla çocukları çalıştırıyor.
Bu yılın ilk dört ayında MESEM kapsamında işsizlik sigortası fonundan patronlara 10,3 milyar lira ödendi. Çocuk işçi çalıştıran patronlara 2024 yılında 22 milyar lira, 2023 yılında 38,6 milyar lira aktarıldı. Yani MESEM'in yaklaşık 2,5 yıllık faturası toplam 70,9 milyar lira oldu.
Öte yandan Milli Eğitim Bakanlığı bununla da yetinmeyerek tüm liseleri MESEM’leştirme çabasıyla yeni bir adım atmaya hazırlanıyor. Bizzat Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin lise eğitiminin holdinglerin “ara eleman” talepleri doğrultusunda yeniden düzenleneceği, zorunlu eğitim süresinin kısaltılabileceğini ifade ediyor. MESEM programı kapsamında 2023-2024 eğitim öğretim döneminde MESEM'li 12 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Çocuk işçiliği zirve yaparken 2025'in ilk 4 ayında en az 23 çocuk çalışırken yaşamını yitirdi.
