Muğla'nın Menteşe ilçesinde, hidrojen gazı üretim ve dolum tesisindeki patlamada ölen muhasebe görevlisi Nur Hayat Karataş'ın (25) ailesinin avukatı Didem Alaca, genç kadının o gün resmi tatil olmasına rağmen acil yetiştirilmesi gereken işler olduğu gerekçesiyle, iş yerine çağrıldığını söyledi. Alaca, "25 yaşında yeni evlenmiş bir insan trajik bir şekilde hayata gözlerini yumdu. İhmali olan herkesin peşinde olacağız. Nur Hayat'ın ailesi zor durumda" dedi.
Menteşe'nin Bayır Mahallesi'nde hidrojen gazı üretim ve dolum tesisinde 16 Temmuz saat 09.00 sıralarında patlama oldu. Patlamada, dolum yapan 2 işçi yaralandı. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine itfaiye, sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Ambulansla Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Nur Hayat Karataş, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Vücudunda 3'üncü derece yanık oluştuğu tespit edilen yaralılardan Tuncay Ünal'ın ise yoğun bakımda tedavisi sürüyor. Jandarma ekipleri tarafından yapılan incelemede patlamanın dolum sırasında gaz kaçağından kaynaklandığı belirlendi.
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında iş yeri sahibi Ali Babur (63) ile oğlu Akın Babur (30), gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen baba-oğul, 'taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verme' suçundan tutuklandı.
“TÜPLER KONTROLDEN GEÇSEYDİ ÖLÜM YAŞANMAZDI”
Hayatını kaybeden Nur Hayat Karataş'ın ailesinin avukatı Didem Alaca, gazetecilere açıklamada bulundu. Avukat Alaca, "Nur Hayat, fabrikada muhasebe görevlisi olarak çalışıyordu. O gün resmi tatil olmasına rağmen, acil yetiştirilmesi gereken işler olduğu gerekçesiyle iş yerine çağırılıyor. Sabah erkenden kalkıp, apar topar iş yerine gidiyor. Nur Hayat'ın iş yerinde normalde yapması gereken görevi, tüpleri barkodlamak. Barkodlama işlerini tüp dolum yerinde yapmaması lazım. Yetişmesi gerektiği, acelesi olduğu için orada yapmak mecburiyetinde kalıyor. Burada düşünmemiz gereken şey, o gün niye oradaydı? İkincisi, orada olmasına rağmen niye tüp dolum rampasına çıkmak zorunda bırakıldı? Orası onun görev alanı mıydı? Onu işi yapması için kim zorladı? Neden zorlandı? Nur Hayat, o gün orada olma mecburiyetinde bırakılmasaydı ve tüpler kontrolden geçseydi ölüm yaşanmazdı" dedi.
“İHMALİ OLAN HERKESİN PEŞİNDE OLACAĞIZ”
Avukat Didem Alaca, iş sağlığı uzmanınca hazırlanan bilirkişi raporunda firma sahipleri ve dolum yapan kişinin ihmalinin olduğunu öne sürerek, "1 ölü ve 1 yaralamalı olayda 2 kişi asli kusurlu oldukları için tutuklandılar. Bilirkişi raporu, iş güvenli uzmanı tarafından hazırlandı. Bu raporda firmanın asli kusurlu olduğu belirtilmiş. Heyet halinde alınacak rapora ayrı bir irdeleme gerekiyor. 25 yaşında yeni evlenmiş bir insan trajik bir şekilde hayata gözlerini yumdu. İhmali olan herkesin peşinde olacağız. Nur Hayat'ın ailesi zor durumda" diye konuştu. (DHA)