İşyeri Hekimlerinin Mesleki Bağımsızlığını Savunuyoruz! - İstanbul Tabip Odası

Görev yaptığı işyerinde işçi sağlığına yönelik uyarıları nedeniyle işten çıkarılan üyemiz işyeri hekimi Dr. Ahmet Tellioğlu hakkında açılan davaya ilişkin süreci 3 Eylül 2024 Salı günü Odamızın Cağaloğlu binasında düzenlediğimiz basın toplantısıyla değerlendirdik. Toplantıda konuşan İstanbul Tabip Odası (İTO) İşçi Sağlığı İşyeri Hekimliği Komisyonu’ndan Dr. Nazmi Algan işyeri hekimlerinin mesleki bağımsızlığının önemine vurgu yaparak sözü Dr. Ahmet Tellioğlu’na bıraktı. Dr. Tellioğlu, 2018 yılında bir Ortak Sağlık Güvenlik Birimi (OSGB) üzerinden Türkiye’nin büyük firmalarının ikisinin Türk Hava Yolları ve Opet’in ortaklaşa kurduğu THY-Opet firmasında işyeri hekimi olarak görevlendirildiğini belirterek şunları söyledi:

“Firmada göreve başladıktan sonra bir işyeri hekimi olarak çalışanların, işçilerin sağlığı ile ilgili gördüğüm eksiklikleri, yapılması gerekenleri işyerine öneriler ve uyarılar olarak bildirdim. Bir süre sonra bu uyarılar ve öneriler işten çıkarılmama sebep oldu. İşveren hakkında tazminat davası açtık ve mahkeme bu iş yerinde benim hekim olarak yapmam gerekenleri yaptığım için işten çıkarıldığımı tespit etti. Bu durum Türkiye’de mevcut iş sağlığı düzenin nasıl işlediğini gösteren hekimlik ve işçi sağlığı adına çok dramatik bir vaka.”

Basın toplantısında İTO İşçi Sağlığı İşyeri Hekimliği Komisyonu adına söz alan Dr. Mustafa Sülkü ise OSGB’lerin bir ticari kuruluş olduğunu ve asıl amaçlarının kar etmek olduğunu belirrtti. Dr. Mustafa Sülkü “İşverenler kendi istedikleri gibi çalışmayan bir hekimi uzaklaştırmak için OSGB’leri uyarmaya başladılar. ‘Bu hekimle biz çalışmak istemiyoruz’ dediler. Türkiye’de tüm iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenebilir, bunun için hem çalışanların hem işverenlerin sorumlulukları vardır ve bunların yerine getirilmesi gerekir,” dedi. Dr. Sülkü, işçi sağlığı ve iş güvenliği kamusal bir niteliğe bürünmediği ve bağımsız bir denetleme mekanizması kurulmadığı sürece meslek hastalıklarının ve iş kazalarının azalmasının mümkün olmadığının da altını çizdi.

İTO Genel Sekreteri Dr. Ertuğrul Oruç da Dr. Ahmet Tellioğlu’nun davasının 5 yıl sürdüğünü hatırlattı ve bu durumun açık bir hak ihlali olduğunu vurguladı. Dr. Oruç, firmanın mahkeme sürecindeki savunmasının da çok çarpıcı olduğunu söyleyerek şunları aktardı:

“THY-Opet diyor ki; ‘Ahmet Tellioğlu bizim çalışanımız değil, bu nedenle biz suçsuzuz. O aslında OSGB çalışanıydı.’ Bu savunma OSGB sisteminin özünü çok iyi anlatan bir savunma. Biz de zaten bunu söylüyorduk. Bizler o iş yerinin çalışanı olmak istiyoruz, aracı kurum istemiyoruz. Patronlar da bunu zaten işyeri hekimlerinin özlük haklarını budamak için istiyor. Sonuç olarak OSGB sisteminin kaldırılmasını, işyeri hekimlerinin tabip odaları üzerinden sendikaların da dahil olduğu bir sistemle işlerini yapmalarını ve maaş konusunda patronlara bağımlı olmamaları gerektiğini, kamunun bu maaşı karşılaması gerektiğini düşünüyoruz.”

Dr. Ertuğrul Oruç konuşmasının ardından basın açıklamasını okudu. Açıklama şöyle:

HİZMETİ TAŞERONDAN ALSA BİLE TAZMİNAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ ASIL İŞVERENİNDİR

Geçtiğimiz günlerde Bakırköy 36. İş Mahkemesi Dr. Ahmet Tellioğlu ile THY-OPET Havacılık Yakıtları AŞ arasındaki bir davada işyeri hekimleri ile işyerleri arasındaki ilişkiye dair önemli bir karar verdi.

Dr. Ahmet Tellioğlu Diyalog İş ve İşçi Sağlığı Güvenliği Eğitim ve Danışma A.Ş. (OSGB) aracılığıyla THY-OPET’te işyeri hekimi olarak çalışmaya başladıktan bir süre sonra, THY-OPET’te işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin, çalışanların kişisel sağlık verilerinin gizliliği ve işyeri çalışma şartları ile ilgili önemli eksikler olduğunu fark etmiştir. Bunun üzerine THY-OPET’i önce sözlü sonra yazılı olarak bu eksiklikler konusunda uyarmıştır.

Hemen ertesinde aracı taşeron Diyalog İş ve İşçi Sağlığı Güvenliği Eğitim ve Danışma A.Ş., Dr. Dr. Ahmet Tellioğlu’nu arayarak herhangi bir sebep de bir gerekçe de göstermeden “Bundan sonra THY-OPET’e sizin gitmenizi istemiyoruz; oradaki görevinize son verdik.” demiştir.

THY ve OPET ülkemizin iki “güzide” ticari kuruluşudur. Her ikisinin ortaklığı ile kurulan THY-OPET Havacılık Yakıtları AŞ, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusundaki eksiklikleri tespit edip bildirdiği için, üstelik görevi de bu olan ve görevini tam olarak -işten çıkarılma korkusu taşımaksızın- yerine getiren bir işyeri hekimine kapıyı gösterirken, hangi duygu ve düşüncelerle hareket etmiştir? Havacılık yakıtları gibi çok tehlikeli madde işi yapan bir şirkette, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda eksiklikler tespit edildiğinde, işveren bu eksikliklerin varlığından mı korkmalıdır, yoksa bu eksiklikleri dile getiren ve görevi de bu olan işyeri hekiminden mi?

Öyle görünüyor ki, işveren yaptığı tehlikeli işin eksikliklerinden değil, görevini yapan işyeri hekiminden daha çok korkmuştur. Bu yüzden onu işten çıkararak güya “cezalandırmıştır.”

Bu iki “güzide” kuruluş bile işyeri hekiminin işyerine ilişkin uyarılarına, bu eksiklikleri gidermek yerine, işyeri hekimini işten atarak yanıt veriyorsa, ülkemizdeki “sıradan” kuruluşların nasıl bir tutum takındıklarını tahmin edebilirsiniz.

Bu işten çıkarma işlemi üzerine Dr. Ahmet Tellioğlu aracı olan OSGB’ye “THY-OPET’te ciddi işçi sağlığı sorunları olduğunu, THY-OPET yetkililerinin bu sorunların kendilerine bildirilmesinden hoşlanmadıklarının farkında olduğunu, ama böyle bir işten çıkarmayı da haklı görmediğini’ bildirmiş ve ardından bu işten çıkarma mahkemeye taşınmıştır.

28.12.2019 tarihinde açılan dava yaklaşık dört yıl sonra, 03.11.2023 tarihinde sona erdi.

Davada Dr. Ahmet Tellioğlu, işyerindeki eksiklik ve yanlışlıkları bildirdiği için, yani görevini yaptığı için işten çıkarıldığını öne sürerek tazminat talebinde bulunmuş. davalı THY-OPET ise, özetle “Bu doktor bizim çalışanımız değil, hizmet aldığımız OSGB’nin çalışanıdır. Bizim eksiğimiz yok.” şeklinde savunmalarda bulunmuştur.

Mahkeme “Davacı hekimin iş yeri hekimi olarak çalışmakta iken işveren şirkete çalışanların kişisel sağlık verilerinin gizliliği ile ilgili olarak yaptığı yazılı ve sözlü bildirimler, çalışanların biyolojik izlemi ve çalışma havasının çevresel izlemi ile ilgili olarak yaptığı yazılı bildirimler, bel fıtığı tanısı almış çalışanların kaldırabilecek azami ağırlıklarla ilgili olarak düzenlediği çalışma kısıtı raporların davalı şirket yetkilisi Ceyda Ergi Kaytmaz'ın çalışanların kişisel sağlık dosyaları eşliğinde tartışma talebine verdiği olumsuz yanıtlar sonrası iş akdinin sona erdirildiği anlaşılmaktadır...

Davacı işyeri hekimi çalışanının bağımsız şekilde görevinin gereklerini yerine getirirken işverene tavsiyede bulunması ve görevinin gereklerini yerine getirmesi karşısında tavsiyelerinden dolayı işverence iş yerindeki işinden çıkartıldığı, alınan raporda davacı hekimin tavsiyelerinin dikkate alındığı noktasında bir delil ibraz edilemediğinin tespit ve mütalaa edildiği” şeklinde özetlenebilecek bir kararla THY-OPET işvereninin Dr. Ahmet Tellioğlu’na tazminat ödemesine karar verdi.

Sonuçta, hem işyeri hekiminin işyerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda eksiklikler tespit ettiği için işverence işten çıkarıldığı hem de OSGB’lerden hizmet alan işverenlerin yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat yükümlülüğünden kaçamayacağı mahkemece karara bağlanmış oldu.

İstanbul Tabip Odası olarak bu emsal kararı son derece önemli buluyoruz.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanını taşeronlaştıran OSGB uygulamalarına karşı mücadelemize daha güçlü olarak devam edeceğiz.

İSTANBUL TABİP ODASI YÖNETİM KURULU

İstanbul Tabip Odası İşçi Sağlığı İşyeri Hekimliği Komisyonu

İstanbul Tabip Odası