Şirvan'da 16 işçi can verdi, 7 sanık ilk duruşmada tahliye edildi

Siirt'in Şirvan ilçesinde yaşanan şev kayması sonucu 16 işçinin toprak altında kaldığı faciaya ilişkin dava da ilk duruşma dün görüldü. Duruşmada, İşletme Müdürü Mehmet Oğuz ve diğer sanıklar, daha önce AKP hükümet yetkililerinin de ifade ettiği ‘doğal afet’ söylemini duruşmada da tekrarlayıp tahliyeni istedi. Maden sahasında çatlak yoktu diyen Oğuz’un savunma yaptığı sırada yakınlarını kaybeden ailelerden fenalık geçirenler oldu. Mahkeme sanıkların taleplerini kabul ederek tahliyelerine karar verdi.

Şirvan’da CİNER Holdinge bağlı Park Elektrik Şirketine ait Madenköy’de bulunan açık maden işletme sahasında 17 Kasım 2016 tarihinde meydana gelen şev kayması sonucu 16 işçi toprak altında kalmıştı. Günlerce cenazelerinin çıkarılması için arama çalışmalar yapılmış, yaşanan faciaya ilişkin 7 kişi tutuklanmıştı. Siirt savcılığı tarafından hazırlanan iddianame ile Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşma görüldü.

İŞÇİLER SALONA ALINMADI

Duruşmaya 7 tutuklu sanık getirildi. Yakınlarını kaybeden aileler ile HDP Batman Milletvekili Saadet Becerikli, İHD Siirt Şube Başkanı Zana Aksu ile çok sayıda yurttaşın katıldığı duruşmaya madende çalışan işçilerin bir kısmı ise salonun küçük olması nedeniyle duruşma salonuna alınmadı. İşçiler adliye bahçesinde bekledi. Kimlik tespitlerinin yapılmasıyla başlayan duruşmada ilk olarak Park Elektrik Açık İşletme Müdürü Mehmet Oğuz savunma yaptı.

ÇATLAK YOKTU DİYEN MÜDÜR BABAYA FENALIK GEÇİRTTİ

Oğuz, daha önceki ifadelerini tekrarladığını belirterek, “Olay günü yağan yağışlar nedeniyle bir doğal afet yaşandı. Olaydan önce herhangi bir çatlak yoktu. Dolayısıyla öngöremediğimiz bir olay” olduğunu öne sürdü. Tahliyesini isteyen Oğuz’un savunması sırasından ailelerin bulunduğu sıralardan tepkiler yükseldi. Oğlunu kaybeden bir baba, “Yalan söylüyorsun. İki ay önce biz gittik orada çatlak vardı” dedi. Göz yaşları içerisinde tepki gösteren baba fenalık geçirerek yere düştü. Baba salondan çıkarılarak hastaneye götürüldü.

BİLİRKİŞİ RAPORUNU KABUL ETMEYİP TAHLİYE İSTEDİLER

Sanıklar ve avukatları ağız birliği etmişçesine doğal afet söylemlerini tekrarlarken, yeniden bilirkişi raporu hazırlanmasını talep etti. Bahse konu bilirkişi raporlarından daha önceden çatlak olduğu alt yüklenici firmaların ana firmayı uyarmasına rağmen önlem alınmadığı ortaya çıkmıştı. Bu duruma itiraz eden şirket yetkilileri herhangi bir çatlak olmadığını öne sürerek tek tek tahliyelerini istedi. Siirt Barosu da duruşmada müdahillik talebinde bulundu. Mahkeme heyeti bu talebi ‘suçtan doğrudan zarar görmedikleri’ gerekçesiyle kabul etmedi.

Mahkeme heyeti yapılan savunmaların ardından ara verdi. Aranın ardından mahkeme heyeti tutuklu bulunan 7 sanığın da tahliyesine karar verdiğini açıkladı. Gerekçe olarak da, sanıkların uzun tutukluluk süresi göz önüne alınıp, kaçma şüpheleri bulunmamasını gösterdi.

Bir sonraki duruşma 30 Kasım 2017 tarihine ertelendi.

‘DAHA AİLELERİN GÖZ YAŞI BİLE KURUMADI...’

Karara tepki gösteren İHD Siirt Şube Başkanı Zana Aksu da gazetemize yaptığı değerlendirmede, “Bu durum ilk elden mahkemenin taraf belirtmesidir. Daha ailelerin göz yaşı kurumadan, gerçekler açığa çıkmadan bu sanıkların tahliye edilmesi, adalete güveni sarsan cinstendir. Kabul edilemez” dedi.

‘HUKUKEN UYGUN DEĞİL’

Tahliye kararının hukuken de uygun olmadığını belirten Aksu, “En azından yeni bir bilirkişi raporu söz konusu. Bu rapor hazırlanana kadar sanıkların tutuklu kalması gerekiyordu. Bu durum dosyanın düşürülmesine doğru götüren bir tutumdur. Bu kamuoyunda ve ailelerde acıları derinleştiren, hayal kırıklığı yaratan bir durumdur” diye konuştu.