Yusuf Tekin çocuk işçiliğini böyle övdü: Henüz ortaokuldayken, şirketlerin ihtiyaçları doğrultusunda…

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Yeni Şafak’taki yazısında çocuk mesleki eğitim adı altında çocuk işçiliğini nasıl yaygınlaştırdıklarını anlattı. Süreci “eğitim ile üretimin entegre edilmesi” şeklinde tarif eden Tekin, sadece bu yılın ilk 11 ayında 81 çocuk işçinin ölümüne mal olan MESEM’i şu ifadelerle anlattı:

2016 yılında çıraklık eğitiminin örgün eğitime dâhil edilmesiyle birlikte mesleki eğitim merkezleri, lise diploması veren kurumsal yapılara dönüştü. Bu adım, öğrencilerin bir yandan üretim sürecine katılırken diğer yandan akademik haklardan mahrum kalmamasını sağladı.

Henüz ortaokuldayken…
Tekin, çocukların çalıştırılmasının henüz ortaokuldan başladığını “erken yaşta yönlendirme” adı altında överken şu ifadelere yer verdi:

Bugün artık bölge okulları, sektöre entegre ihtisas okulları, erken yaşta beceri yönlendirmesi, zanaat atölyeleri ve meslek ortaokulları gibi modellerle çocuklarımızın potansiyeli henüz ortaokuldayken keşfediliyor.

Patronlara teşvik
Tekin, “Üreten Okullar” modeliyle, mesleki eğitimdeki çocukların çalıştırıldığı işletmelere sunulan teşviklerden de övgüyle bahsetti. Sanayi odaları ve organize sanayi bölgeleriyle yapılan protokollerle eğitimin sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda şekillendiğini ifade eden Tekin, yazısında şu ifadelere yer verdi:

“Üreten Okullar” modeliyle devlet katkısı, öğrenci bursu, işletmeye destek gibi pek çok teşvik mekanizması devreye alındı. Aynı zamanda mesleki eğitim; özel sektör, sivil toplum ve kamu kurumlarıyla eş güdüm içinde yürütülen çok paydaşlı bir yönetişim modeline dönüştü. Örneğin, sanayi odaları ve organize sanayi bölgeleriyle imzalanan protokoller kapsamında öğrenciler gerçek üretim ortamlarında beceri kazanırken, firmalar da ihtiyaç duydukları nitelikli iş gücünü doğrudan eğitime katkı sağlayarak yetiştirme imkânı buldu.

Sendika.Org