Çocuk Bayramı’nda bir babanın isyanı: Oğlum için adalet istiyorum!

Türkiye’nin dört bir yanında kutlanan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, gözleri bir kez daha çocuk işçiliği gerçeğine çevirdi. Veriler, Suriye’den göçün de etkisiyle ülkede çocuk işçi sayısının 2 milyona yaklaştığını ortaya koyuyor. Bu çocukların büyük bölümü yasalara aykırı şekilde, son derece kötü ve sağlıksız koşullarda çalıştırılıyor. Bunun sonucunda her yıl 60 civarında çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor.

Bu çocuklardan biri de Eren’di. Eren Eroğlu, 31 Ekim 2013’te henüz 17 yaşındayken ofis elemanı olarak işe girdiği firma tarafından İstanbul Esenyurt’ta bulunan Özel Doğa Hastanesi’nin tabelasını tamire gönderildi. Eroğlu, tabelayı taktığı sırada hastanenin hemen üzerinden geçen gerilim hattı nedeniyle elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdi. Yıllarca süren dava, geçen ocak ayında faillere verilen ödül gibi cezalarla son buldu. Mahkeme, aralarında eski Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Akboğa’nın da bulunduğu 4 sanığı ‘taksirle ölüme sebebiyet vermek’ suçundan 2,5-3 yıl 4 ay arası hapis cezalarına çarptırdı. Aile, kararı temyiz etti. Şimdi istinaf mahkemesinin kararı bekleniyor.

BU KARAR BİZİ YIKTI ADALET BU MU?
Oğlunun ölümünde sorumluluğu bulunan herkesin eksiksiz yargılanması ve hak ettiği cezayı alması için yıllardır mücadele eden baba Erdinç Eroğlu ile konuşuyoruz. Eroğlu, karar onanırsa sanıkların tek bir gün bile hapis yatmayacağına dikkat çekiyor ve ekliyor: “Bu karar bizi yıktı. 6 yıl adalet mücadelesi verdik, 17 yaşında bir çocuk hayatını kaybetmiş ve sonuç bu oldu. Tek bir gün hapis yatmasınlar diye özellikle hesaplanarak verildi bu cezalar. Soruyorum: Bu mu adalet!”

“Sabahtan beri törenleri, kutlamaları, siyasilerin 23 Nisan demeçlerini dinliyoruz. Ne yazık ki söylenenlerin hepsi göstermelik, temenniden ibaret” diyen Eroğlu, şöyle devam ediyor: “Biz gerçekleri biliyoruz. Bu ülkede yüz binlerce çocuk eğitim hayatını tamamlayamadan ailesinin geçim sıkıntısından dolayı çalışmak zorunda kalıyor. İş hayatındaki olumsuz koşullar nedeniyle, Eren’in hayatına kast ettikleri gibi yüzlerce çocuk hayatını kaybediyor ya da sakat kalıyor. Keşke gerçekten bugün bayram olsa, olabilse, ama bu sistemde imkânı yok. 3 yaşında torunum var, ona seyrettiriyorum bayramı, ama bu çocuğun geleceği ne olacak, bilmiyorum.”

Yıllardır Adalet Arayan İşçi Aileleri olarak başka canların yanmaması için mücadele ettiklerine dikkat çeken Eroğlu, “Ama bu yargı kararları, bu cezasızlık yeni iş cinayetlerinin önünü açıyor. Bu kararları zaten insanlar hukuk mücadelesi vermesin diye veriyorlar. ‘Parayı al, kenara çekil, acını yaşa, davadan bir şey çıkmıyor’ diyorlar. Buna karşın mücadelemiz devam ediyor. Elimizden gelen her şeyi yapacağız, sonuna kadar gideceğiz” diyor.

Eroğlu, hemen tüm iş cinayeti davalarında benzer bir cezasızlık pratiğiyle karşılaştıklarını vurguluyor. Son olarak Soma davasında şirketin patronu Can Gürkan’ın tahliye edildiğini hatırlatan Eroğlu, “Ülkenin en büyük işçi katliamı… 301 can gitmiş. Her giden can için 5 gün hapis yattı sadece. Bu mudur? Bunun adı adalet mi? Hukuk mu?” diye soruyor.

7 NÖBET EYLEMİMİZ ENGELLENDİ
Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na linç girişimiyle ilgili yaptığı açıklamada, “Ülkemizde protesto hakkı anayasal koruma altındadır” şeklindeki sözlerini hatırlatıyoruz Erdinç Eroğlu’na. Adalet Arayan İşçi Aileleri olarak her ayın ilk pazar günü Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdikleri Vicdan ve Adalet Nöbeti eylemlerinin son zamanlarda sürekli engellendiğine dikkat çeken Eroğlu, şunları söylüyor:

“7 nöbettir eylem yapmamız engelleniyor. Hani nerede Anayasal hak? Hâlbuki biz kamusal bir görev yapıyoruz. İş cinayetleri engellensin, başka canlar yanmasın diye uğraşıyoruz. Davalarımızı takip ediyoruz, kamuoyunu bilgilendiriyoruz, ölümlerin önüne geçilebilmesi için yapılması gerekenleri anlatıyoruz. Buna rağmen ayda bir pazar günü o meydanda sesimizi duyurmamıza izin vermiyorlar.”

***

28 NİSAN’DA BİZİ YALNIZ BIRAKMAYIN
Erdinç Eroğlu’nun da aralarında olduğu Adalet Arayan İşçi Aileleri, 28 Nisan’ın Anma ve Yas Günü ilan edilmesi talebiyle her yıl olduğu gibi İstanbul Taksim İstiklal Caddesi’nde yürüyüş düzenleyecek. Aileler, önümüzdeki pazar günü saat 14.00’te Fransız Konsolosluğu önünde bir araya gelecek. Geçen yıl yürüyüşün engellendiğini hatırlatan Eroğlu, “Bu yıl da engellenebilir. Ama biz tüm emek dostlarına çağrı yapıyoruz. Tüm emek örgütlerini, siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerini, duyarlı yurttaşları yürüyüşümüze davet ediyoruz. Destek bekliyoruz, en azından orada bizi yalnız bırakmasınlar istiyoruz.”

***

ÜÇ YILDA 190 ÇOCUK İŞÇİ CAN VERDİ
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre, 2016 yılında en az 63, 2017’de en az 60 ve 2018 yılında ise en az 67 çocuk işçi hayatını kaybetti. Buna göre, 2016-2018 yılları arasında toplam 190 çocuk, iş cinayetlerinde can verdi. Bu çocukların 59’u henüz 15 yaşında bile değildi.

Sevgim Denizaltı / Birgün